Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

VXan

VXan
@VXan
lîsans
25 Ocak 2002
188 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Ve kadın Tanrı'ya taptığını sanıyordu! Oysa erkeğin kurduğu egemenlik sistemine taptığını bilmiyordu...
Reklam
69 syf.
·
Puan vermedi
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig
7.6/10 · 143,6bin okunma
VXan
Bir kitabı okumaya başladı
Kürtler
KürtlerMehrdad R. Izady
9.5/10 · 90 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
I. Dünya Savaşının sona ermesinden bu yana, Kürtler kendi anavatanlarını, tam da Kürdistan'ı bölen uluslararası sınırlara göre bölme eğilimine girmişlerdir. Kürtlerin aynı zamanda bu uluslararası sınırlara öfke duyması ve onları ortadan kaldırmak için mücadele etmeleri bir ironidir. Kürtlerin yaptığı tek değişiklik, bölünme sonucu İran'da kalan parçayı "Doğu Kürdistan", Türkiye parçasını "Kuzey Kürdistan" ve Irak parçasını da "Güney Kürdistan" gibi tartışmalı yön sıfatlarıyla adlandırmaktan ibarettir. Kürdistan'ın bu yöntemle alt bölgelere ayrılması, doğru ancak aşağılayıcı sıfatlar olan Türkiye, İran veya Irak Kürdistan'ı terimlerini kullanmak istemeyen bir Kürt yurtseverinin duygularını tatmin etmesi hariç tutulursa, aslında mevcut Türkiye, İran, Irak ve Suriye sınırlarını de facto olarak kabul etmek ve onları korumaktan başka bir anlama gelmez. Bu tür bir alt bölümlendirme ve adlandırma hiç bir kültürel, dil- bilimsel, dinsel, ekonomik ve tarihsel alt-bölünmeye tekabül etmediği gibi, coğrafi gerçekliği bile ifade etmekten uzaktır.
Coğrafi bakımdan Kürdistan, Greenwich-İngiltere saatinden üç saat ileri olan, tek bir zaman kuşağına mükemmel biçimde uyar. Standart 3 saatlik zaman kuşağı Greenwich'in doğusundaki 35. ve 50. dereceler arasındaki alan olarak tanımlanır. Batı ve doğu sınırları sırası ile 36. ve 49. dereceler arasında kalan Kürdistan'ın doğal olarak bir zaman kuşağına sığması gerekir.
Reklam
16.yy'dan bu yana, Merkezi Kürdistan'a, ana parçadan (çoğunlukla göçettirme ile) koparılan iki büyük Kürt yerleşim bölgesi eklenmiştir. Orta Anadolu yerleşim bölgesi Türkiye başkentinin güneyindeki (eski Frigya Magna alanı) Yunak, Haymana ve Cihanbeyli şehirleri ile havalisini kapsamaktadır. Orta Anadolu'nun kuzey dağlık bölgesi (eski Pontus toprakları) yönünde uzanan bu bölgenin sınırlarını Yeşilırmak havzasında bulunan Tokat, Yozgat, Çorum ve Amasya oluşturmaktadır. Günümüzde hızla genişleyen bu Kuzey-orta Anadolu parçasında, eski Orta Anadolu yerleşim yerinden daha fazla Kürt yaşamaktadır.
16.yy'dan bu yana, Merkezi Kürdistan'a, ana parçadan (çoğunlukla göçettirme ile) koparılan iki büyük Kürt yerleşim bölgesi eklenmiştir. Orta Anadolu yerleşim bölgesi Türkiye başkentinin güneyindeki (eski Frigya Magna alanı) Yunak, Haymana ve Cihanbeyli şehirleri ile havalisini kapsamaktadır. Orta Anadolu'nun kuzey dağlık bölgesi (eski Pontus toprakları) yönünde uzanan bu bölgenin sınırlarını Yeşilırmak havzasında bulunan Tokat, Yozgat, Çorum ve Amasya oluşturmaktadır. Günümüzde hızla genişleyen bu Kuzeyorta Anadolu parçasında, eski Orta Anadolu yerleşim ye- rinden daha fazla Kürt yaşamaktadır.
Birinci Dünya Savaşının ardından Kürdistan, en büyük kısmı (%43) Türkiye'de olmak üzere, sırasıyla İran (%31), Irak (%18), Suriye (%6) ve eski Sovyetler Birliği'nden oluşan beş ülke arasında bölündü (bkz. Modern Tarih). Bu ülkeler de, Kürdistan topraklarını kendi içinde alt-bölgelere ve şehirlere bölmüşlerdir. Tarihi Kürdistan adı, yalnızca Batı İran'da, bozulmuş bir isimlendirme olarak bile olsa, başkenti Senandaj olan "Kordestan" bölgesinde korunmuştur
16.yy'dan bu yana, Merkezi Kürdistan'a, ana parçadan (çoğunlukla göçettirme ile) koparılan iki büyük Kürt yerleşim bölgesi eklenmiştir. Orta Anadolu yerleşim bölgesi Türkiye başkentinin güneyindeki (eski Frigya Magna alanı) Yunak, Haymana ve Cihanbeyli şehirleri ile havalisini kapsamaktadır. Orta Anadolu'nun kuzey dağlık bölgesi (eski Pontus toprakları) yönünde uzanan bu bölgenin sınırlarını Yeşilırmak havzasında bulunan Tokat, Yozgat, Çorum ve Amasya oluşturmaktadır. Günümüzde hızla genişleyen bu Kuzey-orta Anadolu parçasında, eski Orta Anadolu yerleşim yerinden daha fazla Kürt yaşamaktadır. Dımili konuşan kimi çok küçük bölgeleri saymazsak, şu anda burada yaşayan Kürtlerin, 9.yy'da Bizanslıların bölgeye girişine kadar burada olan eski Pontus Kürtlerinin devamı olup olmadıkları kuşkuludur.
Modern ulus devletler, Kürtlerin geçmişini karalayıp saklamışlar, bu antik kültürün özgünlüğünü inkâr ederek, etnik Kürtler için ulusal öneme sahip olan her türlü konu üzerinde özgün araştırma yapılmasını engellemişlerdir. Türkiye'de "Dağ Türkleri", Suriye ve Irak'ta da Yezidi Kürtler için kullanılan "Ümeyye Arapları" gibi sahte kimlikler yaratıp bunları Kürtlere yamamışlar ve İran, Sovyet Azerbaycanı ve Türkmenistan'da Kürtlerin varlığını doğrudan doğruya inkâr ederek, Kürtlerin kendilerinin bile kafalarını karıştırmak için pek çok şey yapmışlardır.Gerçekten de, bugüne kadar dünyanın hiçbir yerinde hiçbir müzede tek bir arkeolojik objenin, tek bir kırık ok başlığının, bir çömlek parçasının veya bir mozaik tanesinin bile "Kürt" olarak tanımlanmamış olması son derece şaşırtıcı ve düşündürücü bir olgudur.
Reklam
Sahip oldukları antikite ve kültürel canlılığa rağmen, günümüzde Kürtler üzerine çok az referans çalışması vardır. Bu boşluğun başlıca nedenlerinden biri, Kürtlerin hükümran devlet gibi örgütlü bir araçtan yoksun kalmış olmalarıdır. Yabancıların gözünde ne de olsa Türkiye, Suriye, Irak ve İran'ın, kendi farklı kolektif ulusal kimlikleri için sembolik bilimsel gerekçeler üretmelerini sağlayan şey de bu örgütlü araçtır. Böylesi çalışmalar da, söz konusu ülkelerin sınırları içinde bulunan birbirlerinden tamamen farklı unsurlardan "ulus" yaratma maharetinin çimentosu olmuştur.Yine bu sürecin bir devamı olarak ulus devletler, Kürt halkının kendine özgü ve ayrı bir ulusal varlık olarak büyümesini durdurma girişiminde bulunmuşlar, çoğu zaman da Kürtleri tamamen ortadan kaldırmaya çalışmışlardır.
Esasen Kürt yaşamının kimi izleri, Orta Kürdistan'daki Erbil şehrinin kuzeydoğusunda bulunan Şanidar Mağaralarında yaşayan insanlar tarafından 50 000 yıl önce icra edilen gömme törenlerine dek gider.
Çevreleri tarafından korkutulmuş kişiler, durumları ne kadar kötü olursa olsun, değişiklik düşünmezler.
Sürekli başarılarıyla kendine güvenen kişinin bile güveni mutlak değildir. Başarılarını oluşturan etkenlerden her birini ayrı ayrı bildiklerinden asla emin değildirler. Dış dünya onlar için hassas ve tehlikeli bir şekilde dengelenmiş bir mekanizmadır ve bu mekanizma onların lehinde işlediği sürece, bir düzen değişikliği yapmaktan korkarlar. Bu sebeple dış dünyanın devamı için duyulan şiddetli istekle, bu mekanizmanın değişmesine gösterilen direnç, aynı inançtan doğmaktadır ve gerek istek, gerekse direnç çok güçlüdür.
Başarımızın ve başarısızlığımızın nedenlerini çevremize bağlamaktan kaçınmayız. Bundan dolayı, iyi bir dünyada yaşadığını düşünenler bu dünyayı aynen korumak, hayal kırıklığına uğramış kişilerse bu dünyayı temelden değiştirmek isterler.
“İnsanlarda, kendi varlığını şekillendiren güçleri genellikle kendi dışında arama eğilimi vardır.”
1.739 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.