Gönderi

"Ölçü olmadan olmaz kurban." dedi üstat ciddiyetle. "Biz ahmaklara kızıyoruz. Namazı kılıyor ama iyi insan olmuyorsa, o iş eksiktir, demek namazının hakkını vermiyor, namazı hakkıyla kılmıyor, eğilip eğilip kalkıyor, şekilde kalıyor, bedeni secdede, aklı şeytanlıkta, öyle olur mu? Sonra öbürü de bakıyor sana. Namazın var ama iyi insan değilsin; orucun var ama iyi insan değilsin, zekatın var ama iyi insan değilsin. Bu ne biçim dinmiş diyor, benim namazım yok ama ben iyi bir insanım diyor, doğru da, ne olmuş oluyor sen hakkıyla bu işi temsil edememiş oluyorsun. Eline yüzüne bulaştırmış oluyorsun. Hem kendin şekilde kaldığın için karanlığa yuvarlanıyorsun hem de diğerleri senin yüzünden Haktan uzaklaşıyor. Bu çok büyük vebaldir. Namaz kılarak insanları cehenneme itiyorsun, oruç tutarak insanları karanlığa itiyorsun. Çünkü temsil edemiyorsun hakkıyla, şekilde kalıyorsun. "Ee ne yapayım, namazı mı bırakayım?" Sana namazı bırak diyen mi var; iyi insan ol! Üstelik kendi durumunun da hiç farkında değilsin. Perde üstüne perde: namazımı kılıyorum diye de kendini rahatlatıyorsun, ama o kıldığın namaz değil. Eğilip eğilip kalkıyorsun. O kıldığın namaz olsa, seni kötülüklerden alıkoyması gerekirdi senin iyi olman gerekirdi."
Sayfa 28
·
195 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.