Üçlemenin son kitabını bitirmiş bulunmaktayım an itibariyle. Yazarın ilk kitapta kendi anılarını 1.tekil şahısla ve kısa öykülerle yazmasının ardından, ikinci kitapta kendi anılarını daha resmi anlatışından ve bölümlerdeki sayfa uzunluğundan sonra, bu son kitabında hayal ürünü olduğunu iddia ettiği ama bence son derece gerçekçi ve kendi anılarını öyküleyici biçimde anlattığı, aşk ve sevginin her çeşidini bir öncekinden daha uzun şekilde yazıya döktüğü bir kitap olmuş. Bundan şunu anlıyorum; kendini yazdıkça geliştirmiş, çevresindeki eleştirileri dinlemiş ve "Nasıl daha iyi yazabilirim?" diye kafa yormuş. Sonuç olarak; olmuş. İlk kitap çıraklık, ikinci kitap kalfalık, üçüncü kitap ustalık eseri.