Cress, Ay Günlükleri Serisinin üçüncü kitabıdır. Cress’in temeli Cinder ve Scarlet romanındaki gibi masallardan birine dayanıyor. Ana hatları Rapunzel masalından esinlenilerek kurgulanıp kaleme alınmıştır. Serinin ilk iki kitabını okumadan asla bu kitabı ve incelemeyi okumanızı tavsiye etmiyorum, spoiler yemiş olursunuz. Serinin diğer kitapları gibi ana hatları bir masaldan esinlenmiş olsa da pek çok farklılık göze çarpıyordu, kötü bir anlamda değil aksine masalların gerçek hâllerinin yanı sıra bu hâlleri daha çok hoşuma gidiyor fakat gerçek Rapunzel masalını daha çok sevdiğimi söylemeden edemeyeceğim. Cress, Cinder’a Kraliçe Levana’nın hain planlarından haberdar etmek için her şeyi göze almıştı. Cress bir kabuk olduğundan dolayı bir uydunun içine hapsedilmiştir. Ona eşlik eden tek şey internete bağlı ekranlardır, elinde bir tek bu ekranlar olunca Cress'in hackera dönüşmesi kaçınılmazdır. Dünya Cinder, Thorne, Wolf ve Scarlet’ın peşindeydi. Onlar ise Levana’nın hain planlarını alt etmek için Cress’i hapsolduğu uydudan kurtarmak için harekete geçerler fakat bazı şeyler ters gidince ekip üyeleri uzayın ortasında birbirlerinden ayrı düşerler. Kraliçe Levana, Kai ile evlenmek için bütün sorunları ortadan kaldırmak ve Cinder’ın yakalanması için elinden gelen her şeyi yapmaya ant içmiştir. Onlar Dünya’yı kurtarmak için gönüllü olmamışlardı fakat yine de Dünya’nın tek umudu onlardı. Kitap yine harikaydı, heyecan her bir kitapta öncekinden bir tık daha fazla artıyor. Cress tatlı ve zeki bir karakterdi fakat beni kendine diğer karakterler kadar çok çekmedi. Dünya’ya ayak bastığı andan itibaren verdiği tepkiler sevimliydi fakat biraz fazla iyimser bir tipte karakterdi. İçinde kötülük barındırmayan tatlı bir yanı vardı. Thorne’u Scarlet kitabına renk kattığı gibi bu kitapta da yine forumdaydı, hele İko için yaptığı şey o kadar çok güzeldi ki! Ama ben biraz Thorne ve Cress sahnelerini okurken sıkılır gibi oldum, sanırım bu durum artık Cinder ile Kai’nin yüz yüze gelmelerini istememden dolayıydı. Kitabın gidişatı, olay örgüsüne diyecek hiçbir lafım yok çünkü diğer kitaplar gibi Cress kitabını çok sevdim. Yine bazı şeyler tahmin edilirdi, ben Dr. Erland’ın sırrını hemen fark edebildim çünkü tahmin edilir bir şeydi. Dr. Erland’ın sürekli Thorne “Yine de onu hak etmiyorsun” dediği anlar çok hoştu. Wolf ve Scarlet’ın duruma üzülmüştüm ama Wolf’un Cinder’a karşı verdiği tepkiler bir nevi doğru olsa da bulundukları duruma bakılınca Cinder’ın da elinden başka bir çözüm gelmediği anlayabilirdi. Cinder’ın sonunda gösterdiği güç göstergesi sayesinde çok güzel bir an yaşandı, Cinder ne kadar da pişman hissetse de bence harikaydı. En hoş sahne Kai ile Cinder’ın karşılaşmalardı. Okumayı düşünen herkese keyifli okumalar dilerim, diğer kitabını da en yakın zamanda alıp okumayı düşünüyorum. Mutlu kalın. :)

CressMarissa Meyer · Artemis Yayınları · 20153,904 okunma

·

837 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Şevval