Gönderi

80 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 31 hours
E.T.A. Hoffmann'ı övmeye okuyucuyla kurduğu diyaloglardan başlamak istiyorum. Özellikle Kumadam öyküsünde doğrudan okuyucuya seslenmesi hikayeye doğrudan adapta olmamızı, Hoffmann'ın öyküsüne olan inancını, dolayısıyla kendi inancımızı pekiştirmemizi sağlıyor. Adeta yazarın bu olaya şahit olduğuna ikna oluyoruz. Öte yandan kitabın içerisindeki iki öyküde de yazarın keskin hatlara sahip bir stili olduğunu anlayabiliriz. Paranormal olayların kilit açıcıları olarak güzel bir kadını, bir seyyar satıcıyı kullanması, yaşlılığın getirdiği hüznü ve korkuyu defalarca, inatla anlatıma işlemesi, camları veya cam içeren gözlük, dürbün, ayna gibi herhangi bir eşyayı sık sık kullanması bu stilin kurallarından olsa gerek. Bu da yazarın imzasını asla unutmamamıza sebebiyet verecektir. Sanrılı anlatımın, bir düş içerisindeymiş gibi mekandan mekana sürüklenmenin verdiği yoruculuk, öykülerini daha dikkatli okumayı gerektiriyor. Çünkü kabus içerisinde kabus içerisinde kabus görüyor, bu kabuslarda sürekli yeni mekanlara ve karakterlere rastlıyoruz. Eğer dikkatinizi bir anlığına kaçırırsanız öykünün büyüsü kaybolabiliyor. Paranormal olanın korkusu ile birleşen bu ihtiyat, stresli bir okumayı peşinde getiriyor. Kimilerince beğenilmeyecek bu yöntem beni kitaba daha da yakınlaştırdı.
Kumadam
KumadamE. T. A. Hoffmann · İthaki Yayınları · 20201,150 okunma
·
80 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.