Psikanaliz deyince akla gelen ilk isim genelde Freud’dur. Zaten bu kitapta bahsedilen güçlü kadınların bir şekilde Freud ile de yolu kesişmiştir. Kimi hastası olarak, kimi yanlış bir teşhisle, kimi döneminin zorluklarına rağmen engelleri aşarak başarılarıyla ve kimi kadın haklarını savunarak psikanalize öncü olan 14 ruhun kadınları. Ve bu 14 müthiş kadının her birinin sıradışı bir hikayesi var. Hem annelik, hem kadınlık deneyimleri; erkeklerin de bu şekilde kadınlardan öğreneceği çok şey olduğunun ve psikanalizde de referans gösterilmeleriyle yavaş yavaş bu camiada kabul görmeye ve yer etmelerini sağlamıştır.
Psikanalizin sadece erkek işi olmadığını ve kadınların her yerde her daim yer almasının gurur vericiliği mükemmel bir duygu. Bu kitabı tek bir gönderide anlatamayacağım için birkaç kez paylaşmak istiyorum. Daha çok kişi okusun ve ilgilisi mutlaka okusun.
Günümüzde bu kadınların mücadelesinin izlerini taşıyoruz. Her ne kadar başarıları gölgede kalmış olsa da.