Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

215 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
““Benim adım Alice Amelia Holm. Washington’da Nasel Nehri kıyısında yaşıyorum 12 yaşındayım ve 28 Şubat 1900 tarihinde 13 yaşında olacağım.” Kitabın kahramanı ve bir bakıma da yazarı olan May Amelia, 1870’li yıllarda Finlandiya’dan Amerika'ya göçen sekiz çocuklu bir ailenin tek kızı. Romanda yaşanan tüm olaylar bu küçük, erkek çocuğundan farksız büyüyen, afacan ama bir o kadar da duygulu kızın ağzından anlatılıyor. “May Amelia Jackson 12 yaşında. Adı geçen kişi ben oluyorum. Washington Eyaletinde bulunan Nasel’de yaşıyoruz. Sene 1899.” May Amelia'nın -onlarla yaşayan 17 yaşındaki kuzeni Kaarlo’yu da sayarsak- tam yedi ağabey ile annesi ve ailedeki tek kız olduğu için onu kendine göre (sert yöntemlerle) koruduğunu düşünen babasıyla yaşadıklarını okurken yer yer hüzünlenip ama çoğunlukla gülümseyerek onun yaşamına tanıklık ediyoruz. Aile bağlarının sağlamlığını ve sıcaklığını her satırında hissettiren May’in anılarını okurken, 70’li yıllarda siyah beyaz TV ekranlarında heyecanla izlediğim Küçük Ev (orijinal adı Little House on the Prairie) dizisinde baş rol oynayan sevimli Laura Ingalls (Melissa Gilbert) sanki bu kitapta yeniden yaşam bulmuş gibi hissettim. Nasel Nehri yakınındaki evlerinde annesine ev işlerinde yardım eden, oğlan çocuklarıyla onlar gibi büyüyen, bulunduğu bölgenin yerlisi ve gerçek sahipleri Çinuk yerlileri ve Amerika'ya göçen Çinli çocuklarla arkadaşlık eden May Amelia, babasının başka bir kız çocuğuna dayanamayacağını sık sık dile getirmesine rağmen bir kız kardeşi olmasını içten içe diliyor. Bu dileği gerçekleşen ve yeni doğan kız kardeşini elleriyle besleyip büyüten kahramanımızın keyfi, ansızın çıkagelip onlarla yaşamaya başlayan (kötü kalpli bir cadı olduğunu düşündüğü) büyükanne Patience'ın varlığıyla bozuluveriyor ve deyim yerindeyse yaşamı allak bullak oluyor. Haksız da sayılmaz çünkü büyükanne huysuz ama içinde altın gibi bir kalp taşıyan yaşlılardan değil. İnsanlara, hatta yeryüzünde yaşayan hiçbir canlıya sevgi hissetmeyen biri ki zaten bunu May'in annesiyle yaptığı konuşmalardan birinde açığa vuruyor yazar: “Büyükanne Patience neredeyse yaşayan her canlıdan nefret ediyordu.” Bir çocuk romanı tadında ama tüm yaştaki okurlara yönelik bir roman Biricik May Amelia. Yaşanan sevinçler, kederler, çocuksu oyunlar hatta hastalıklar ve ölümler o batılılara özgü soğukkanlılıkla ama duygusal sözcüklerle anlatılıyor. Olayların bu denli duru bir dille aktarılmasında yazar kadar kitabın çevirmeninin (Aslı Güçlü) de katkısı büyük. Yetkin bir çevirmenin önemini dilimize kötü çevrilmiş bir kitabı okuduğunuzda çok iyi anlayabiliyorsunuz. Örneğin ben korku kitaplarının babası H.P. Lovecraft'ı böylesi kötü bir çeviriyle tanımıştım. Yabancı yazarları okurken kitabının hangi yayınevinden çıktığına bu nedenle dikkat etmek gerekiyor. Amerika; tarihinden, kültüründen, İngilizce aksanından ve uygulamakta olduğu dünya politikasından hiç hoşlanmadığım bir ülke. Ancak bu sevimli kız çocuğunun anılarını önyargısız ve keyifle okumama engel değil. May Amelia'nın çocuksu saflığı, günümüz modern dünyasının üzerimizde birikmiş kirinden, pasından yorgun ruhlarımızı Nasel Nehrinin serin sularında yıkayarak arındırıyor: “Emma sözlerimi duyunca şok oluyor. 'May Amelia,' diyor. 'Tıpkı oğlan çocuğu gibi küfrediyorsun. Konuşmana dikkat etmelisin. Bu şekilde konuşmaya devam edersen asla bir erkek arkadaşın olmaz.' 'Erkek arkadaşımın olması umurumda bile değil,' diyorum. 'Yedi tane ağabeyim var zaten, bir diğerine neden ihtiyaç duyayım?'”
Biricik May Amelia
Biricik May AmeliaJennifer L. Holm · Epsilon Yayınevi · 201521 okunma
·
106 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.