Bütün bu durumların kökü İblis dediğimiz karanlığın ruhsal
gücü gerçeğinde yatar. Kutsal Yazılar’da onun amacının yıkım ve
niyetinin de tüm dünyayı yoldan saptırmak olduğunu okuruz. Onu
ya da bunu yutmak için etrafta dolaşıp duruyor. Bunun farkında
olmalı ve onu küçümsememeliyiz. Ancak onu gereğinden fazla büyütmemek de önemlidir. Tanrı’nın zıttı değil, ama C. S. Lewis’ın dediği gibi baş melek
Mikael’in zıttıdır. Dolayısıyla onun gücünü ne küçümsemeli ne de
büyütmeliyiz. Eski Antlaşma peygamberleri İblis hakkında bazı gizemli
yorumlar yaptı ama, bunun bir örneğine bakmadan önce Eski
Antlaşma’daki şiirsel peygamberliği anlamamız gerekir. Şair ya da peygamber sıradan bir şeyi betimler ve sonra onun ardında olanı
genişleterek devam eder. Dolayısıyla daha büyük olan resmi verir.
Bunun iyi bir örneğini Yeşaya’nın Yeşaya 14’de Babil Kralıyla
ilgili betimlemesinde görürüz. İsrail’e saldıracak olan krala
bakmamızı ister. Sonra resmi açmaya başlar. Krala “Parlak yıldız”
der ve onu göklere çıkmak ve tahtını Tanrı’nın yıldızlarından daha
yükseğe koymak istemekle suçlar. Daha sonra, kralın ulusları ezip
geçmesine rağmen, şimdi göklerden düştüğünü ve yere yıkıldığını
anlatır. Yeşaya, Babil’in insan olan kralından söz etmesine
rağmen, buna paralel olarak Seherin oğlu, Şeytan ya da İblis olarak
da adlandırılan “Lusifer” den bahseder. Yeşaya, göklere çıkmak
ve tahtını Tanrı’nın yıldızlarından daha yükseğe koymak isteyenin
aslında Lusifer olduğunu ifade eder. Bu, sadece insan olan bir krala
yapılan bir gönderme olamazdı. Yeşaya, Lusifer’in gökten
atılmasının nedeni olarak bunu gösterir; o gururlanarak Tanrı’ya
karşı geldi. Bugün ruhsal savaş olarak Kutsal Yazılar’dan
bildiğimiz gerçeğin arkasında Lusifer (Şeytan) vardır. Kutsal Yazılar'da İblis’ten birçok şekilde söz edilir “Yalanın babasıdır”. Tanrı’nın halkını kandırarak onların Tanrı’ya ve sözüne güvenmemeleri için uğraşır. Mesih’teki güvenliğinizin altını sinsi sinsi oymak için size yalan söyleyecektir. Bu kitapta
daha sonra yanlış düşünmenin kaleleri ayrıntılarıyla ele alınır;
çünkü İblis aldatıcıdır.“ Bu çağın ilahı” ve “bu dünyanın
egemeni” olarak da betimlenir. Kutsal Kitap, “Bütün dünya ise
kötü olanın denetimindedir” der. İnsanı günaha sürükleyerek bu
dünyanın yetkisini ele geçirdi. Onun hilelerine karşı savaşıyor ve
dünya sisteminin Tanrı’yı, sözünü ve standartlarını reddeden,
Hristiyanlığa yarım yamalak göndermede bulunan Tanrı’dan
bağımsız bir organizasyona bağlı olduğunu görüyoruz. İblis
mahvedicidir. Tanrı’nın halkına zarar vermek için elinden gelen çabayı gösteren bir hırsızdır. Şeytan, eşit olmaya çalıştığı Yaratıcısını anımsatan nefret ettiği her şeyi mahvetmeye çalışır. Sonuç olarak yapmaya çalıştığı şeylerden biri bu dünyada Mesih’in bedeni olan kiliseyi mahvetmektir. Bundan dolayı kilise hem Hristiyanlara hem de Hristiyan olmayanlara çekiciliği olmayan bir yer olarak gösterilir. Düşman, kiliseyi bir yandan
kavgacı öte yandan sıkıcı (günah işleyen Hristiyanların da buna
katkısı olduğunu kabul etmeliyiz!) göstermek için elinden geleni
yapar. İblis, insanların Tanrı’nın sözüne olan güvenlerini sarsmak
için kiliseye sahte öğretilerin sızmasına gayret eder. Kilise
yaşamında neden bu kadar çok sıkıntı yaşıyoruz? Çünkü bu,
İblis’in niyetinden kaynaklanıyor. Bunu görmeli ve ne bundan
dolayı hayal kırıklığına uğramalı ne de birbirimizi suçlamalıyız.
Uyanık olmalı, onun oyunlarından ve düzenlerinden bihaber
olmamalıyız. Şimdiki kötü çağdan insanları kurtarmak için ona karşı uyanık olmalıyız.