Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

490 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
HAYAT MI TUHAF YOKSA DÜŞÜNDÜKLERİM Mİ?
Öncelikle sizlere Orhan Pamuk' a karşı düşüncelerimi dile getireyim. Nişantaşı'nda yaşayan, hayatı boyunca zorluk görmemiş birinin hayattan, insanların dertlerinden sıkıntılarından ne anlar diye yaklaştım ki buna üniversitedeki hocalarım da vesile oldu. Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü okuduğum için Orhan Pamuk' un adını çok sık duyardım ama ancak güzel bir şekilde anılmazdı maalesef. Hatta bir hocamız Orhan Pamuk demezdi de "Orhan Yamuk" derdi ve ben buna içerlenirdim. Nobel Edebiyat Ödülü almış bir yazara karşı böyle bir hitap şekli yakışık kalmıyordu. (Gerçi Nobel Ödülü Orhan Pamuk' un değilde Yaşar Kemal'in hakkı olduğunu düşünenlerdenim. Ancak bazı kesimler tarafından buna engel olundu. Yaşar Kemal' de bir ömür boyu aday olacağını da dile getirmiştir zaten.) Orhan Pamuk' la tanışmam kız arkadaşım sayesinde oldu. Kendisi "Kafamda Bir Tuhaflık" romanını okumuş ve beni oradaki Mevlut' a benzeterek doğum günümde bir koli kitap hediye etmişti ve hepsi de sevip benimsediği kitaplardı bunlar. Kitapla tanışma hikâyem bu, şimdi romana geçebiliriz. Dilin niyeti mi önemli kalbin niyeti mi? Bu soruyla başlayalım. Bana göre kalbin niyet ettiğini dil söylemezse ikisinin de bir önemi kalmıyor. Romanın başkişisi olan Mevlut'ta niyet ettiğini değil kısmetini bulmuştur. Hayattaki en büyük zevki sokaklarda dolaşıp boza satmak ve gördüğü her insanla ilgili hayal kurup, adeta bir senaryo hazırlamaktı. Köyden kente göçlerin yaşandığı 1954 yıllarında başlayan bu hikâye, köyden kente yoğurt satanların İstanbul'da da sokak satıcılığı da bir meslek haline gelmiştir. Eski insanları ve şehir hayatını özleyenlerin mutlaka okuması gerekiyor. "Değişim" kavramının kapsamı o kadar geniştir ki canlı ve cansız bütün varlıklar bundan nasibini alır. Eşya bir dönem yeni ve gözbebeği iken sonra hafızalardan silinen ve vitrimlerin önünden çöp kutularının içine doğru bir evrilmeyi görebiliriz. Tabi ki insanlar da bundan nasibini alır. Bir zamanlar insanların gıptayla baktıkları kişi, sonradan acıyan gözlerin kendisine çevrildiğini de görebiliyor. İstanbul'un değişen yapısını ve günümüze doğru evrilen bir yaşamı romanda çok güzel hissediyorsunuz. Çünkü İstanbul'un kalbi sokaklarında atar, her ne değişecekse ilk olarak bu sokaklarda kendini gösterir. Orhan Pamuk' un bu romanında İstanbul'un çok güçlü bir betinlenmesi yapılmış diyebilirim, çok güzel tespitler ve tasvirler var. Mevlut, İstanbul'un hızlı yaşamına bir türlü alışamadığı için babasının kaderini de yaşamak zorunda kalmıştır. Dürüst ve saf bir kişilik sahibi olan kahramanımız Mevlut, hayat karşısında bütün saflığını koruyabildiği için kendisinden çok daha zengin olan ailelerde bile görülmeyen bir mutluluğu yaşayabiliyorlardı. İstanbul'daki aile yapılarını, semt hayatını ve yeme-içme alışkanlıkları vs. daha doğrusu insanın yaşamını etkileyen bütün faktörlerin dönemin özellikleriyle birlikte romana yedirildiğini görürüz. Mevlut, heyecan içinde kalkıştığı bir işteki yaşadığı burukluğu daha sonra bu burukluğun onun hayatındaki en büyük saadeti yaşattıracağını bilemeden düşüncelere dalışını görürüz. Orhan Pamuk bizi saadetten hüzne, hüzünden mutluluğa doğru giden bir yolculuğa çıkarttırıyor. Mekânda yolculuk dedikleri bu olsa gerek dedirtecek İstanbul betimlemeleri romanın karakterleri kadar güçlü duran özelliğindendir. Birden çok hayata değinilen, yaşam denilen serüvenin sokaklarda Mevlut karakteri üzerinden aktarıldığı güzel bir roman olmuş. -ELEŞTİRİ- Ancak çok az alıntı yapabildiğim bir roman oldu. Beni sarsacak cümle yapıları bulamadım. Karakter hisleri de tam olarak okura geçirilebildiğini düşünmüyorum. En azından bana geçmedi. Yine de okuyup, okutturmanızı öneririm, 1969-2012 yıllarındaki İstanbul hayatını ve o dönemde olmuş önemli olayları anlatmış ve yakın tarihe de değinmiş. Keyifli Okumalar Dilerim. Kitapla Kalın.
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,5bin okunma
·
486 görüntüleme
Fahri Çekirge okurunun profil resmi
Orhan Pamuk öykülerini kurgulamakta müthiş bir yazar. Hatta diyebilirim ki en iyi yazarımız. Fakat edebi anlatıma gelince bana göre zayıf kalıyor.
Aylak Adam okurunun profil resmi
Evet, öykülerini kurgulamakta müthiş bir zekâya sahip ama dil işçiliğine gelince bir Tanpınar kadar özenli cümleleri yok.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.