Gönderi

Ne fizikçi betiminin ne de fızyoloğunkinin ses duyumunun herhangi bir belirleyici özelliğini içermediğini hissetmenizi sağlamak için burada bazı ayrıntılara giriyorum. Bu türden herhangi bir betimleme şöyle bir cümleyle bitmek zorundadır: bu sinir impulsleri, beynin, bir dizi sesler olarak kaydedildiği, belli bir bölümüne iletilmişlerdir. Havadaki basınç değişikliklerini kulak zarının titreşimlerini üretenler olarak izleyebiliriz, hareketin küçücük kemikler zinciri aracılığıyla başka bir zara ve sonuçta salyangoz içindeki, yukarıda anlatılan, çeşitli boylarda liflerden oluşan zarın bölümlerine nasıl iletildiğini görebiliriz. Böyle titreşen bir lifin temasta bulunduğu sinir lifinde elektriksel ve kimyasal 192 bir iletim sürecini nasıl başlattığı konusunda bir anlayışa ulaşabiliriz. Bu serebral kortekse iletimi izleyebilir ve burada olan şeyler hakkında nesnel bir bilgi bile edinebiliriz. Ama, bilimsel resmimize basitçe alınmış olmayan ve sadece, kulak ve beyninden söz ettiğimiz kişinin aklında, şu ‘ses olarak kaydediliş’e hiçbir yerde rastlamayacağız.
Sayfa 191Kitabı okudu
·
326 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.