Kitabı aslında ikinci okuyuşum. Çok olmadı okuyalı fakat benim üzerimde tesiri çok kuvvetliydi ve bu yüzden tekrar okumak istedim. Ve anladım ki tesiri asla eksilmemiş hatta kat ve kat artmış. Kitap 1960’lı yıllarda Erdal Öz’ün, sevgilisi Türkan İldeniz’e yazdığı mektuplardan oluşuyor. Özellikle bu zamanlarda bir sevgiliye yazılan mektupların bu kadar aşk dolu, naif ve edebiyatla iç içe olması oldukça manidar. Kitapta görüyoruz ki Erdal Öz için Türkan İldeniz bir sevgiliden çok daha öte. Erdal Öz “çocuk” diye hitap ediyor her mektubunda sevgilisine… Edebiyat konuşuyorlar, sevdiği şiirlerden, yazarlardan… Böylesine naif bir aşk o dönemlerde ulaşılamaz bir şey. Kişisel olarak Erdal Öz benim için çok önemli bir öykücü, bu kitabı da keza öyle. Bu yüzden biraz da duygusal davranıp bu kitaba 10’dan başka bir puan veremem diye düşünüyorum.