Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Keyes, (Keyes Ralph, Hakikat Sonrası Çağ Günümüz Dünyasında Yalancılık ve Aldatma, Tudem Yayın Grubu, İzmir, 2017) günlük dilde söylenen yalanları, belki de hepimizin zaman zaman başvurduğu yalanları sıralıyor ve bunlara bazılarını da ben sonradan ekledim: "Şu anda kendisi toplantıda" (görüşmek istemeyen iş adamı), "Elbiseniz çok yakışmış ve sizi şişman göstermedi" (malını satmak isteyen tezgahtar), "Sen benim tek gerçek dostumsun" (ihanete hazır üçüncü dereceden arkadaş), "Elbette seni seviyorum" (terk etmeye hazır eş, sevgili), "Bütün gün çalıştım" (evde yatan üniversite profesörü), "Vergimizi tam ödüyoruz" (naylon faturacı) ... Gündelik dilde ifade edilen yalanlar küresel ölçekte şu türden başka cümlelere dönüşüyorlar: "Kitle imha silahları bulduk", " Bu topraklar bizim", "Göçmenleri aslında seviyoruz ve ırkçı değiliz", "Kendimizi Antik Yunan'ın yüksek değerleriyle var ettiğimize inanıyoruz", "Biz ibadetimizle gerçek dindarlarız", "Toplumu hakikaten aydınlatıyoruz" vs. vs. Keyes'e göre, "Palavracı üniversite profesörleri, uydurukçu gazeteciler, sorulanları kaçamak cevaplarla geçiştiren piskoposlar, muhasebe kayıtlarıyla oynayan yöneticiler ve onların arkadaşları yaratıcı muhasebeciler... Bunlar çok daha büyük bir fenomenin, yalancılığın rutinleşmesinin en görünür yüzleridir." (s.12) işin ilginç tarafı gündelik hayatında insanlar sık sık yalana başvururken aynı zamanda herkesin ne kadar yalancı olduğundan da hayıflanır dururlar. Bir de gözünüzün içine baka baka yalan söyleyenler. Etiğin rafa kalktığı bir çağda yaşıyor olmamız bizim suçumuz değil. Kim bilir belki biraz yalan, nam-ı diğer beyaz yalan da iyidir. (Üniversitede asistanlığımın ilk yıllarında, yani daha bir çömezken her şeyin doğrusunu yapma ve dürüstlük takıntım yüzünden hocalarımdan birisi bu meseleyle ilişkili tavrıma bakarak "Bu kadar da doğrucu Davut olunmaz, odunsun ve yontulman lazım senin" diye bana çok kızmıştı.) Yalanı öven büyük filozoflar da olmuş tarihte. Oscar Wilde, yalanın estetik ve ahlaki değerini savunurken, Nietzsche yalanla haz duymayı ilişkilendirir. "Yalanlar olmazsa insanlık ümitsizlik ve sıkıntıdan helak olur" demiş Anatole France. Doç.Dr.Bengül Güngörmez
·
129 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.