Öncelikle şunu söylemeliyim ki bu kitap basit bir aşk romanından ibaret değil. Yazarın verdiği mesajlar, okurken hissettirdiği duygular o kadar naif ve tatlıydı ki...
Güzelliğin yalnızca dış görünüşten ibaret olmadığını, asıl güzelliğin insanın içinde olduğunu anlatıyor kitap. Böyle bakınca klişe bir konuya sahip gibi gözüküyor ama yazar hikayeyi çeşitli olaylarla güçlendirmiş ve aşk, dostluk, aile kavramlarını o kadar güzel bir anlatımla, olay örgüsüyle sermiş ki önümüze hayran kalmamak ve etkilenmemek elde olmuyor.
Tüm karakterler tek kelimeyle mükemmeldi. Her birinin kendi içinde verdiği savaşlar, düşünceler ve duygu geçişleri çok güzel yansıtılmıştı. Fern, Bailey ve Ambrose üçlüsüne aşığım. Hiçbirini unutmayacağım.
Kitapta kahkahalarla güldüğüm çok fazla bölüm oldu. Fakat bir yerden sonra da ağlamaya başladım ve asla durduramadım kendimi. Üzüntüden akıttığım yaşlar da oldu, mutluluk gözyaşları da. Özellikle sondaki bir ayrıntıya ufak bir sevinç çığlığı atmış olabilirim. Çok etkilendim, çok ama çok güzeldi. Herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum, kesinlikle bir şans vermelisiniz! :)