‘Bir Başkadır’ dizisini andıran, iç içe geçmiş hikaye ve karakterlerin kusursuz bir çember oluşturduğu muhteşem bir roman. Kişiler madalyonun iki yüzü gibi derinlemesine inceleniyor ve sonlara doğru muhteşem bir örgüyle bağlanıyor. Kitabı okurken ansızın bir karakterde kendinizden bir parçayla karşılaşmanız mümkün. Bu parçanın da ayrıntılı analiziyle yüzleşmek tüm savunma mekanizmalarımızı alt ediyor. Sık sık soluklanıp anlatılanlar üstüne derin düşüncelere daldım. Psikoloji alanında tam bir donanıma sahip bir terapistin güçlü kalemi olması ortaya bu kadar güçlü bir eser çıkarıyor. Sıradan ve yüzeysel olay-durumlardan sıyrılıp , psikoterapinin tartışmalı zor noktalarına giriyor. Bir takım tutar gibi ekol ekol ayrılmış terapi türlerini birbirleriyle yüzleştiriyor. Ernest-Marshal karakterleri arasında yoğunlukla hümanistik terapi-psikanaliz ikilemi incelenmiş. Psikanaliz her zaman bu süreçte önemli bir yer kaplasa da dürüstlüğün ve doğrudan ilişkinin ne kadar köklü bir değişim yarattığını bize yavaş yavaş işleyerek gösteriyor Yalom. Kitap başlarda terapide cinsellik konusu üzerine odaklanarak başlıyor. Etik kurallar karakterler üstünde tez-antitez şeklinde işlenmeye başlanıyor sonlara doğru bu konu ‘dürüstlük’ konusu ile çözümleniyor. İçinde yalanın temelde olduğu iki farklı terapi türünü gözlemliyoruz kitabın sonlarında. Bir tarafta ‘dürüstlüğü’ ilke edinen Dr. Ernest’i baştan çıkartarak mesleğinden etmeye çalışan Carol var. Yalan söylerek, oyun oynarak girdiği terapide bir nevi tepetaklak oluyor ve birden kendi içindeki düğümü çözüyor. Hatta bu çözümün getirdiği farkındalık ile başka bir terapiste terapi verecek kıvama kadar gelişiyor. Diğer tarafta inandığı psikanalitik kuramlara sıkı sıkı tutunan ve daha kendini ‘tanımayan’ Dr. Marshal ise kendi içindeki bu karanlık nedeniyle başı tehlikeye giriyor. Yalan ve oyunla kendi terapi odasına gelen Peter, onun bu karanlık tarafını ustaca manipüle ederek onu 90.000$ zarara sokuyor. İntikam ve hırs gözünü bürüyen Marshal bunu telafi etmeye çalışırken daha fazla parasını kaybediyor. Ve kitabın o mükemmel sonu. Bir danışan kibirli psikanalisti kendisiyle tanıştırıyor. Bu kadar karmaşık kurgulanmış eserlere her zaman hayranlık duymuşumdur. Bu eseri yakın zamanda bir dizi olarak ekranda görmeyi kesinlikle isterim. Uzun soluklu olması sonunda çok hoş bir tatmin duygusu bırakıyor. Derinliğe doydum.. Kesinlikle okunmalı.

DivanIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 20215,2bin okunma

·

1.096 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mehmet Altuntaş