Kitap Heybeliada'da işlenen cinayetler ile başlıyor. Giriş çok iyi, okurda merak uyandırıyor. Katil ve kurbanın direkt olarak yüzleşmesi ve karanlık bir atmosfer, gerilim dolu bir sahne. Adada dolaşan siyah cüppeli ve bıçaklı bir katil mehtaplı geceleri seçerek kurbanlarını avlamaya başlıyor ve her işlediği cinayette de kurbanına bir imza bırakıyor. Kurbanların her birinden farklı farklı organlarını alarak dedektiflerin kafasını karıştırıyor. Adanın geçmişinde ise oldukça lanetli bir sır ve bu sırrı bilen çok az kişi var. Şüpheli listesi daralırken katil son cinayetini planlayarak harekete geçiyor ve sonrası... Kitapta final üstüne bir final daha var ve sadece bu sahne bile kitabı okumak için değer. 7 puan vermemin sebebi yazar çok fazla adanın tarihine ve doğal olarak tarih kavramına girmiş bir noktadan sonra bana aşırı geldi. Olaylardan kopmasam da insan betimlemelerden olaylara geçmek istiyor. Yazarın "AV" kitabı tam bir Agatha Christie tadında ve 10/10 verdiğim için bunda da beklentiyi o şekilde tuttum.