Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kitaplarda, içine girip yaşamadıkça anlaşılamayacağı yazılıydı. Çünkü "hal ilmi" ile anlıyabiliyordun. Önce "Ehli sünnet ve'l-cemat" itikadında olacaktın. Farzlara ve sünnetlere uymayanların bir nasibi yoktu. Tasavvuf, "gizli hazine"ydi. Bulmak herkesin harcı değildi. Gizli hazinenin kapağını araladıkça, korkularım yerini ümide ve sevgiye bırakıyordu. İnş'allah Rabbim beni de affedecekti. (Tezkiretü'l-Evliya okuyordum, içimi bir ümit kaplamıştı. Tasavvuf üzerine yazılan her kitabı okudukça, nefsimin büyüklüğü karşısında dehşete düşüyordum. Edep, adap, hoşgörü, tevazu, sabır-hele ki - Bunlar bende asla yerleşmiş değildi. O kadar okumama rağmen bir arpa boyu yol katedememiştim. Üstelik kibir ve beğenmişlik iliklerime kadar işlemişti. Otuz yıldır öğrenip okuduğum her şeyin, nakış nakış nefsimi büyütmekten başka işe yaramadığını görüyordum. Kendimden yine nefret ediyordum. Ne olacaktı benim halim? ... ~...
Sayfa 50
··
428 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.