Gönderi

İyi ki Hatıratlar var
Rize'de olduğum sene Türkçe ezan kararı çıktı. Ben de sözlerini ve makamını ezberledim. Çocuk olduğum için Türkçe ezan ve makamı benim için biraz da eğlence idi. Yaşlı hocaların bu işten çok rahatsız olduklarını, bir kısmının Türkçe ezan okunurken yere baktıklarını, haya ettiklerini, ağladıklarını sonraları fark edecek ve anlayacaktım. Köye döndüğüm zaman ezanların okunmadığını farkettim. Meğer kimse Türkçe ezan okumayı bilmiyor, öğrenmek de istemiyor! Büyük Cami'nin imamı olan Oflu Serdar Hoca yalnız sabah ezanını Arapça olarak minareden okuyor, diğer ezanları adeta sükutla geçiştiriyordu. Bu tavrı dedikodulara ve şikâyetlere sebebiyet verdiği için Türkçe ezan okumayı bilen biri olarak iş bana düştü. Sonra Pamuka Mustafa (Akyıldız) da öğrendi. Kaderin bir cilvesi olarak ezan aslî haline döndüğü zaman da ben Büyük Cami'de imamdım. Yeni karardan haberim olmadığı için ezanı Türkçe okumaya başladım. Caminin önünde oturan cemaattan haberi duyanlar vardı; bana bağırmaya başladılar. İlk anda ne olduğunu, ne dediklerini anlamadım, anlayınca da şaka zannettim. Ciddi olduğuna kanaat getirince Arapça okumaya başladım. Minarede idim; bir de ne göreyim, ezanın aslıyla okunduğunu duyan kadın erkek herkes camiye doğru koşarak gelmeye başladı, uzak evlerde ise insanlar avluya, balkonlara çıktılar. Bir bayram havası, bir ba'sü bade'lmevt yaşandı o gün. O zaman yasağın ne kadar rahatsızlık verdiğini ve halk tarafından kabul görmediğini farkettim. Halkın Demokratlara temayül göstermesini sağlayan unsurlardan biri de budur.
·
509 görüntüleme
Muhayyîr ✓ okurunun profil resmi
Bizim millet çabuk unutur. Acıyı tekrar yaşar, ancak o zaman tekrar hatırlar.
Oldi okurunun profil resmi
Bizim millet kinci değil ondan mı :)
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.