Resmi Tarih Tartışmaları 7 : 31 Mart'tan Günümüze Gericilik Söylemi bu sıra bu seriyi okuyordum, yanında da resmi tarihin günümüzdeki en sıkı savunucularından olan Sinan Meydan'in en çok tavsiye edilen serisinden en azından bir kitap okumak istedim. Açıkçası şaşırmadim. Evet, içinde faydalanilabilecek bilgiler mevcut. Ancak üslup bence çok kötü. Çünkü tam bir fanatik ağzıyla fanatiklere hitap eder şekilde yazılmış. Zaten ilk 100 sayfa -kitabın üçte birlik kismi- salt propaganda ve demagoji. Devamında da sürekli bir ululastirma, başarıların tek bir kişiye indirgenmeye çalışılması durumu var ki bunun beraberinde bir kutsallastirmayi getirmemesi imkansız, onu da Yaşar Nuri'den Kuran'daki 19 mucizesinin 19 Mayıs 1919 ile bağlantılı olduğu üzerinden üst seviyede yapmış. Böyle yaparak Atatürk'ü, halihazırda onu sevenler dışında birine sevdiremezsin, anlatamazsin, bu üslupla geniş çevrelerce kaale alinmazsin. Resmi Tarih Eleştirisi serisinde birçok yazar düşünce ve eleştirilerini saygı çerçevesinde yazmış ve bunu akademik bir üslupla yapmışlar. Okurken bir ciddiyet görüyorsunuz, ne bir kutsallastirma ne de yerin dibine sokmaya çalışma var. Ee katılırsin katılmazsin, o farklı bir konu ancak fanatikler tarafından yazılmış bir metin görmüyor ve merak ederek okuyorsunuz. Sinan Meydan ise salt fanatizmle fanatikleri etrafına topluyor çoğunlukla. Ayrıca son olarak, Faruk Nafiz Camlibel'e övgü düzüyordu, peki sormazlar mi Mevlüt gibi bazı dinsel metinleri yogun bir yalakalik barındıran şekilde Atatürk'e uyarlamasina ve bunların resmi gazetede çıkmasına neden bir çift laf etmiyorsun. Ama olmaz, çünkü Camlibel, Atatürk tarafından sevilen biri ve Atatürk'ü övmüş, o zaman Meydan gibi "tarihci'ye düşen de onu ovmektir ancak.