Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
·
Puan vermedi
·
173 günde okudu
Martha, psikanalizin kurucusu, “kutsal aileye” ilişkin tabuları yıkması, cinsellikle ilgili devrim yaratan görüşleriyle psikoloji bilimine katkı yapan Freud’un karısı, bir döneme tanıklık etmesi bakımından önemli olabilir. Ancak yine de unutulmayan kadınlar serisine girmeli miydi? Tam bilemedim. Kitabın dilini beğenmedim. Kimi yerlerde tam olarak ne demek istediği anlaşılmıyor. Belki çeviriden kaynaklı olabilir diye düşündüm. Özel bir çocuk gibi büyütülen Freud, doktor olduktan sonra Martha ‘yla tanışır. Martha çekingen, soğukkanlı, sabırlı, sadakatli ve çekicidir. Freud başka erkeklerden deli gibi kıskanır onu. Yıllarca mektuplaşırlar. Bu arada kayınvalidesiyle yıldızı barışmaz Freud’un. Bu ilişki ilk başlarda büyük bir gizlilikle yürütülür. Yazar, Hamburg ‘ta çocukluk geçiren Martha’nın ailesini büyükbabasına kadar anlatıyor. Daha sonra Martha’nın babası sahte para ticareti yapmaktan yargılanır, ceza alır. Bu durum, inançlı, kurallara bağlı, mükemmeliyetçi Martha’yı olumsuz etkiler. Babası Hamburg’ta iş bulamaz, ekonomik nedenlerden dolayı Viyana’ya taşınırlar. Martha ‘yla Freud bu güzel şehirde tanışırlar. İkisi de Yahudidir. Bu durum ilerde başlarına büyük dertler açacak, 2. Paylaşım Savaşı sırasında Nazi zulmünden kaçacaklar, Freud’un yakınları hunharca katledilecektir. Bu arada Martha’yla Freud dört yıl nişanlı kalırlar, parasızlık yüzünden evlenemezler. Evlendikten sonra Martha kocasının en büyük yardımcısı olur. Altı çocuk dünyaya getirir. Kendisinden beklenen rolleri büyük bir rızayla yapar. Geleneksel rolleri benimser. Gerek ev işleri gerekse çocukların bakımı ve misafirlerin ağırlanmasını gibi görevleri yürütür. Zaten Freud da kadınların rollerinin bunlar olması gerektiğini düşünür. Ama ne hikmetse, Martha’nın tam tersi olan gösterişli, kendine güvenli ve enerjik Minna’yla bitmek tükenmek yolculuklara çıkar. Kitapta Freud’un baldızıyla ilgili aşk yaşadığına ilişkin kesin bir ifade yok. Günümüzde de Freud’un Minna’yla entelektüel bir yoldaşlık mı yoksa cinsel bir ilişki mi yaşayıp yaşamadığı tartışmalıdır. Yakın arkadaşlarından olan Jung, üzülerek böyle bir birlikteliğin var olduğunu belirtmiş. Kadının gerçek yerinin ev hayatı olması gerektiğini düşünen Freud güçlü kadınlara hayrandır. Örneğin, Nietzche ve Rilke’nin aşkı Salome ve yakın dostu Marie Bonaparte’yle zaman geçirmeye bayılır. Bu arada Yvette Guilbert hayranıdır. Yazar, kitapta Freud ailesinin tüm bireylerini teker teker anlatıyor. Berg Caddesi’nde 19 numaralı eve kimler gitmiyor ki? Einstein ‘tan Thomas Mann’a kadar bir çok ünlü kişiyi evlerinde ağırlıyorlar. İkinci Paylaşım Savaşı patlak verince, Oidipus Kompleksi, kadın ve çocuk cinselliğinden söz eden Freud’un kitapları Nazilerce yakılır. Freud ailesinin Nazi zulmünden kaçmaları, Freud’un niçin kokain kullandığı, son derece dindar Martha’nın ateist bir adam olan Freud’a nasıl uyum sağladığı, genel anlamda kendini evin idaresi ve çocukların bakımına adamış bu kadının psikanalizi sevip sevmediği, Freud’un nevroz ve bastırılmış cinsellikle ilgili teorileri aşamasında karısından nasıl esinlendiği, Martha’nın özellikle küçük kızı Anna’yla ilişkileri, baba aşkının sonuçları hakkında daha fazla bilgi vermeyeyim. Onu da meraklı okurlara bırakayım. Evet, bu dünyadan bir Freud geçti. Özel yaşamının bilimin önüne geçmesini, mektuplarının açılmasını istemedi. Karısı da o anlara tanıklık etti. O çağda bu kadar edilgenlik güç ve egemenlik miydi? Bu çağdan değil de o çağdan baktığımızda belki de onun açısından öyleydi!
Martha Freud
Martha FreudKatja Behling · Everest Yayınları · 200517 okunma
·
151 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.