Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Başta ABD olmak üzere, özellikle Batı'nın en gelişmiş ve en ileri ülkelerinde; neredeyse bütün mistik - metafizik inanç ve arayışlar, tarikatlar, püritanizm ve yeni Tomacılık gibi Ortaçağın yeni biçimler giydirilmiş en geri akımları bir süredir adeta bir yeniden diriliş yaşıyorlar. Türkiye gibi, geri ya da gelişmekte olan ülkelerdeki durum ise çok daha kaygı verici boyutlarda. Kökteni ve "ılımlı" ya da "siyasi"siyle her türlü dincilik, (daha çok da İslami, Hindu ve doğunun öteki mistik dinleri), mistisizmin her biçimi,medyumculuk, gizlicilik, falcılık, büyücülük gibi doğa üstü güçlere, "öteki dünya güçleri"ne doğru hiç de azımsanmayacak bir yönelim gerçekleşiyor. Televizyondan sinemaya, yazılı ve görsel medyadan edebiyata her araç kullanılarak toplum ve yaşamın her alanında dinin, mistisizmin, doğa üstü "öteki dünya güçleri'nin etkisi giderek artırılıyor. Hollywood, devasa paralar harcayarak başlattığı "Yüzüklerin Efendisi", "Harry Potter". "Akrep Kral", "Mumya" vb gibi bol büyülü, cinli, perili dev prodüksiyonlar furyasına aralıksız devam ediyor. Çoğu bilim insanınca "biyolojinin grameri" ve olmazsa olmazı olarak kabul edilen evrim kuramı, geldiğimiz 21. yüzyılda müfredatlardan kaldırılmaya ve onun yerine, bütün dinlerin, özellikle de tek tanrılı dinlerin ana tezi olan "yaratılış" miti geçirilmeye çalışılıyor; tüm din ve kutsal kitapların ünlü yaratılış miti, "yaratıcı" ya da "tasarımcı" adı altında, üstelik bu kez beyaz önlük giydirilip bilim kılığına sokulduktan sonra yeniden piyasaya sunuluyor. Fizik bilimlerinde, "büyük patlama" ve "büyük çatırtı" gibi kuramlarla evren ve zaman önce yoktan var edilip sonra da yok edilerek, kutsal kitapların yaratılış ve kıyamet mitleri bir kez daha yineleniyor. Kara deliklerin dibinde zaman dondurulup yok ediliyor; o deliklerin dibinde, genlerin sözde "gizemi"nde yine tanrı aranıyor. Buna ek olarak, yine ABD'nin başını çektiği Batı'nın en gelişmiş ülkelerinden yayılan akıldışı - irrasyonel düşünceye doğru bir yönelim var. Geçtiğimiz son iki yüzyılda akılcı (rasyonel) düşünce karşısında oldukça güç kaybeden akıl-dışı (irrasyonel) düşünce biçimleri özellikle içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda yeniden güç toplamaya başladılar. Bir zamanlar aklın ve rasyonalizmin egemen olduğu burjuva düşünce dünyasında Nietzsche ile birlikte bir sapma olarak ortaya çıkan akıl dışılık (irrasyonalizm), tüm renk ve varyantlarıyla son yıllarda giderek yeniden ana akım özelliğini kazanmaya, günümüz düşünce dünyasının deyim yerindeyse alâmeti farikası haline gelmeye başladı. Yalnızca "postmodernistler" değil, günümüz "modern muhafazakar"ları da artık, "aydınlanma projesinin büyük düş kırıklıklarıyla sonuç"landığını söylüyorlar.
·
170 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.