İncir Kuşları kitabını, bir öğretmenimin tavsiyesi üzerine okumuştum, geçtiğimiz günlerde bir kez daha okudum. Sanırım bıkmadan okuyabileceğim nadir kitaplar arasında kalacak. Bambaşka bir kitap, sürükleyiciliğinden bahsetmiyorum bile. Okurken, hayır hayır bunlar gerçek olmamalı dediğiniz bir çok yer var. Şaşırıyorsunuz. Üzülüyorsunuz. Utanıyorsunuz. Sinirleniyorsunuz. Gülümsüyorsunuz, bunlarla beraber kitap bitiyor. Kitabımızın ilk başlarında pek sevilmeyen karakter olarak gösterilse de, Profesör Duşanka karakteri benim bir okur olarak en sevdiğim karakter olarak gönlümde taht kurdu. Tabii ki bu kişiye göre değişkenlik gösterir. Uzun uzun anlatmak istediğim bir kitaptı aslında ama şu an nasıl övsem bilemedim. Mutlaka öneririm. Kitaplığınızda durması, sık sık karıştırabileceğiniz kitaplardan olmasını çok isterim. İyi okumalar...
'İki masum çocuk, incir ağacının üstünde can vermişlerdi. Vücutlarından kopan parçalar, incir ağacının her bir dalında yaylanarak sallanıyordu.''
'İncir kuşları da benim evlatlarım sayılır.'