İstihbarat denen şeyin aslında ağırlıklı olarak beyinde gerçekleşen bir süreç olduğunu, filmlerdeki kaçmalı-kovalamalı sahnelerin ötesinde olduğunu gösteren bir kitap oldu. Bilek gücünden çok bilgi, birikim ve değerlendirme, yorumlama istediği için akıl gücüne ihtiyaç duyulduğunu kanıtlayan bir kitap. Her durum ve olayın kendine özgü istihbarat türleri ve taktikleri olması, Ümit Özdağ'ın bunları yer yer örneklerle de açıklaması çok güzel bir kitaba imza atmasına sebep olmuş. Sadece kendini tekrar ettiği birkaç nokta olduğu için kitap uzamış gibi geldi bana. Bu konulara ilgi duyan herkesin kütüphanesinde bulunmalıdır diye düşünüyorum.