Kitabı elime aldığımda açıkçası çok kalın olması beni korkutmuştu. Daha sonra kitap hakkında biraz araştırma yaptıktan sonra ve bilgi edikten sonra bayağı keyif alarak okuyacağımı düşünmüştüm. Ama okumaya başlayınca hiçte öyle olmadığını gördüm. Dil yönünden kesinlikle bir sıkıntı yok gayet rahat okunabilecek akıcı bir kitap. Ancak içeriğine gelince işte orda işler değişiyor.
Kitap hakkında araştırma yaparken yazarın tek tarihi romanı olduğunu öğrenince ve tarihe olan ilgimden dolayı bayağı seveceğimi düşündüm. Çünkü genelde hep tarih hakkında bilgiler okumuşuzdur ama romana yansıması gerçekten çok zor olsa gerek. Yazar bunu sağladı mı bilemem ama tarih dışında normal aşk dizileri gibi sunulmuş bunu belirtmiş olayım.
Evet gelelim içeriğine.. bu kadar bilgiden sonra içeriğini ister istemez merak eder insan :)
Öncelikle kitap Osmanlı Devleti'nin son dönemlerini ele almış. Kitap 93 harbi ile başlıyor. Meşrutiyet ile devam ediyor müterake dönemi ile sonlanıyor. Yani bir nevi Sultan Abdülhamit dönemini ele alıyor. Baş karakterimiz Adnan adında hukuk bitirmiş bir avukat. Ayrıca roman yazmaya çalışan ama bitiremeyen bir genç. Fakirlik hayatını yaşarken Meşrutiyet döneminden sonra zenginlik, daha sonra müterake döneminde tekrar fakirleşme süreci.
Ve ayrıca Abdülhamid'e düşman bir kişi. Daha doğrusu karakterlerin çoğu hep düşman.
Tabi rahatsız olduğum yer burası değil. Rahatsız olduğum yer saçma sapan aşk serüvenleri. Daha argo tabirle 'kimin eli kimin cebinde belli değil'. Evli olanların başkasıyla yaşadığı hayatlar, kadınların ezik, bilgisiz, cinsel obje olarak kullanılması, babası belli olmayan çocuklar, anne karnında ölen çocuklar vb. Eğer gerçekten roman konu olarak o dönemi yansıtmaya çalıştıysa kadınların değeri cinsel objeden öteye geçmiyor. Ayrıca başka bir sıkıntı kadınların da bu durumu bile bile kullanmaları ve kabullenip buna ortak olmaları daha üzücü.. bu yüzden malesef çok çok rahatsız olduğum bir durum diyebilirim. Kitap nerdeyse hep başkasının ilişkilerini bu şekilde gözler önüne sermiş. O yüzden çok fazla tarihî bir roman denilir mi bilemedim. Tavsiye eder miyim onu da bilemedim. Çok kalın olması ayrı bir nokta.
Dizi olarak milletimize sunulacak bir senaryo ortaya çıkar ve milletimiz böyle saçma şeyleri sever. Gerçi neysek o şekilde yaşıyoruz da.. neyse sonuç olarak aşk romanı desek yeridir. İyi okumalar..
