Neden az sayfalı kitapları okumadığımı bir kez daha anladım. Oldu bittiye gelen hikâyeleri sevmiyorum. Hele ki okuduğum tür ve yazar en sevdiğimse. Hikâye anlamsızca başladı ve bitti.
Hikâye kısa olunca kurguda anlatmaya değer bir şey kalmıyor. Keyifle okuduğum tek şey Leydi Whistledown'in notlarıydı.
Bir de ry okuyanlar sizcede çevirisi garip değil miydi? Keratalar, halis muhlisler, iki iki daha dört ederler sadece beni mi rahatsız etti. Beynimde iki iki dört eder şarkısı çaldı durdu
Keyif vermedi. Tavsiye kısmında söz konusu Julia Quiin olduğu için sessizce yerime çekiliyor kararı size bırakıyorum.
KitapRüyasından Sevgilerle