Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

326 syf.
9/10 puan verdi
Son sayfası tam ihtiyacım olan şeyi verdi.
Beş genç ve bir gizli karakterin (Söylemiyorum çünkü bence büyük bir sürpriz bozan bu.) özelinde günümüzün kanayan yaralarına tek tek dokunuyor. Bölümlerin her biri karakterin kendi ağzından birinci tekil şahıs anlatımıyla yapılıyor. Ancak bölümlerde ara ara başka bir anlatıcının da sesini duyuyoruz. Kitabın en güzel özelliklerinden biri bu seslerin birbirine karışmaması oluyor. Ayrıca karakterlerin her biri inandırıcı ve okuru içine çekiyor. Yazarın hepsini böyle derin ve detaylıca işleyebilmiş olması çok etkileyici. Örneğin Filip'in iş yerinde bölüm yöneticisiyle yaşadığı problemde anlatıcı o olduğu için kendimizi bu adama kızarken buluyoruz ama sonra fark ediyoruz ki Filip bizi yanıltıyor çünkü aslında bölüm yöneticisi haklı. Filip işi hem doğru yapmıyor hem de işini kolaylaştıracak önerilere kayıtsız kalıyor. Bu yüzden aralarda görünen anlatıcının önemini bir kez daha anlıyorsunuz. Adım adım okura bir resim çizerek ilerleyen kitaplardan derin bir haz alıyorum. Okurken her bir hareketi, her bir konuşmayı sıraya koyması gerçek bir sahne çizmeme ve olan biteni çok yakından izleyebilmeme yardımcı oluyor. Diyaloglar akarken arka planı boş bırakmaması öyle bir tatmin sağlıyor ki geri dönüp yeniden okuma ihtiyacı hissediyorsunuz. Örneğin; sıcak Berlin havasını verirken Robin ve Emil'in bir sahnesinde ciddi bir konuşma yapılırken bir yandan sulama kabıyla abisinin dizlerine su dökmeyi teklif etmesi sıcak havanın bunaltıcılığını satırlardan üzerinize salıyor adeta. Kitabın tatsız yanları da var elbette. Formüle dahil edilen pek çok karakter, üstüne basılan bazı konular sonuçlandırılmıyor. Son bölümde beklenilen karşılaşma için de hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. Bir yere bağlanmayan detaylar belki de tabakalarımız yüzünden görmezden geldiğimiz pek çok şeyi simgeliyordur, kim bilir? Diğer bir konu okumamı bunca geciktiren şey: kapak tasarımı. Çok daha iyi bir kitapla değeri gösterilebilirdi. Bu kadar değerli bir kitabın raflarda veya diğer satış platformlarında kaybolması pek tatsız. Yayınevinin diğer kitaplarında da benzer sıkıntı var. Bu konuda bir bütçe ayırması gerektiğini düşünüyorum. Tamamı: thebonibon.wordpress.com/2021/08/01/cipl...
Çıplaklar
ÇıplaklarIva Prochazkova · On8 Kitap · 201411 okunma
·
75 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.