Elimizdeki bu kitaba devrim kelimesinin ete kemiğe bürünmüş halinin satırlara dökülmesi desek yanlış olmaz. Gazeteci yazar Ece Temelkuran, Venezüella’da yaşanan değişim ve gelişimi, Venezüella halkının bir kısmının tabiriyle yapılan devrimi, şehrin sokaklarında gezerek tek tek aktarmaya çalışıyor. ‘Venezüella halkının bir kısmı’ tabirini özellikle kullandım çünkü halkın hepsi bu devrimden memnun değil. Devrim yanlıları, başka bir ifade ile Hugo Chavez yanlıları çoğunlukla fakir ve kırsal bölge halkı iken, devrimden memnun olmayan ve devrimi yaşamsal bir tehlike olan gören kesim de zengin ve soylu kesim. Eserde Venezüella’nın kırsalında yeşeren devrimin bir ülkenin çehresini ve yaşam biçimini nasıl değiştireceğine dair de örnekler bulmanız mümkün. Venezüella lideri Chavez ekonomik adaleti sağlamak adına yoksulları daha fazla kollayacağını, yoksulların devlet imkanlarından daha fazla yararlanacağını vaat ederek iktidara gelmiş bir lider. Nitekim iktidar olduktan ve ‘devrimi’ gerçekleştirmeye başladıktan sonra da bu sözünü hakkıyla yerine getirmiş. Zengin Venezüellalılar Chavez’e kadar ülke imkanlarından fazla fazla yararlanırken, devrim sonrası ihtiyaçları kadar kaynak temin edebiliyor olmaktan son derece rahatsız. Fakirlerin geçen zaman içerisinde Chavez’den aldıkları cesaretle kendilerini Venezüella’dan sürebileceklerini bile düşünüyor söz konusu zenginler. Bu yaşamsal tehlike de Venezüella’da 2 ayrı dünya koymuş ortaya. Bu iki dünya da gün içerisinde birbirleriyle aynı ortamda bulunmamaya özen göstermekteler. Devrimin eğitim ayağının da çok güzel aktarıldığı eserde, kadınların eğitilmesinin de kalkınmanın ön koşulu olduğu her fırsatta vurgulanmış. Esere dair verdiğim bu kısa ön bilginin ardından “Başka bir dünya mümkün” sloganıyla yola çıkan Kuzey Amerika ülkelerinin, Simon Bolivar’ın, Fidel Castro’nun, Ernesto Che Guavera’nın, Hugo Chavez’in aslında ne kadar kutsal bir mücadelenin önderleri olduğunu bir kere daha hissettiğimi söylemek istiyorum. İnsanlık onuruna yaraşır bir duruşla, dünya nimetlerinin / kaynaklarının eşit ölçülerde paylaşılması, yeryüzünün herhangi bir yerinde yaşayan tüm insanların aynı ekonomik, sosyal ve kültürel haklara sahip olması gerektiği düşüncesi ve bu düşünce uğruna can vermek pahasına gerçekleştirilen mücadele kutsal değil de nedir? Dünyanın en çok ihtiyacı olan da bu eşitlik, bu insanlık değil mi zaten? Küreselleşen dünyadaki egemen sömürgeci güçler, azınlıkta olmalarına rağmen sömürdükleri ülkelere ve o ülkelerde yaşayan insanlara cehennemi yaşatmakta, her geçen yıl bu cehennemin ateşini daha da körüklemekte, daha da kötüsü doğayı ve dünyayı geri dönülemez olarak mahvetmekteler. Bu sömürge düzeninin karşısında sergilenecek tek tavır sosyalizmdir. İşte bu eser söz konusu bu duruşun, bu değişimin, daha doğru bir ifadeyle bu devrimin nasıl gerçekleştirilebileceğine dair bir ön izleme vermektedir okurlarına. Küresel sömürgeci düzenden tiksinmiş, bu düzene karşı nefret besleyen ve öte yandan bu düzenin değişimine yönelik hayal kuran, ümit besleyen herkesin okuması gereken bir çalışma bırakmış bize Temelkuran.

Biz Burada Devrim Yapıyoruz SinyoritaEce Temelkuran · Everest Yayınları · 2016763 okunma

·

282 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ü. Z.