Üsteğmen Eşref etrafına bakındı, birilerini arar gibiydi; zinde tok, suya hasret çekmeyen birilerini... Hâlbuki hepsinin omuzları çökük, dudakları çatlak, gözlerinin altı çürüktü. Çoğunun dizleri burkuluyordu. Ağırlıkları korumakla görevli gedikli de yanlarına gelmişti. Bir avuç suyun özlemi, onun da içinde kavuşulması güç bir sevgili gibi tütüyordu.