Gönderi

Onun kabul ettiği şekliyle zihin ya da bilinç, muhteme len maddî olmayan bir tözdür. Fakat Tanrı'nın, uzamlı maddeye düşünme gücünü verdiğini de ihtimalden uzak tutmamak gerekir. Bu kararsızlığın, insanın birlik ve dura ğanlığı için bir tehlike arzetmesi, kişisel kimliğin önemini ortaya koymaktadır. Onun bilgi teorisindeki belirsizlikler ve ana metafizik kavramların elimine edilmesi nedeniyle, kişisel kimlik ya da benlik kavramı, Locke tarafından so runlu bir hale getirilmiştir. Yalnızca tözün bilinmeyen ve bilinemeyen bir şey olmasından ve bizim bir kimsenin maddî bir töz olup olmadığını veya maddî tözün, maddî ol mayan bir tözle birleşip birleşmeyeceğini bilemeyeceğimiz den dolayı, kaçınılmaz olarak kişinin kimliği veya benlik hakkında şüpheler ortaya çıkmaktadır. Oysa, insanın gün delik fikri, zorunlu olarak akıl veya şuurun birleşmesinden oluşan, cisimli bir varlığa işaret etmektedir. Üstelik, değiş mez benlik veya kişisel kimlik hakkındaki böylesine belir siz bir fikir, değişime uğrayan organizmanın kendisine yer leştirilmiş olamaz. Yine o, bu tözler hakkındaki fikirlerimi zin belirsiz ve yüzeysel olmasından dolayı, maddî olmayan bir töze de yerleştirilemez. Kişisel kimlik kavramının, mad dî olmayan bir ruh ya da ruhsal tözden ilgisini kesmek için Locke, dikkatini karmaşık ya da güçlükle ayırt edilebilen konulara yönlendirmektedir.
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.