Gönderi

[Arapçaya karşı] Diğer husumetim şudur: Umumî Harbde arabların Türke ve Türklüğe karşı yapdıkları büyük hiyanet ve Türk ferdlerine reva gördükleri zulüm ve hakaretdir. Milletler kendilerine yapılan iyilikleri, hele daha ziyade kötülükleri unutmamalıdırlar. Unutan millet perişan olur. Her hatırladıkça beynimi kemiren bir vak’ayı hikâye edeyim: Kahiredeyim. Harbi Umumî zamanı Gazze cephesinde Türk ordusunda zabit Muhtar adında bir Suriyeli cephede düşman ordusuna kaçmış, casusluk edib düşmana ordumuzun vaziyeti ve esrarı hakkında mühim malûmat vermişdir. Bu adam o vakit bunu bana kendisi söyledi. Yine bir gün bana gelmişdi, «Arabların Türklerden, Türkiyeden ayrılmak istemediklerini» söylemiş, beni hafakan boğar bir hâle koymuşdu. Bunun üzerine aramızda şu muhavere olmuşdur: Ben — Yapdığınız nedir? ve şimdi ne söyleyorsunuz?! O— Biz Türkiyeden ayrılmak ve Türkiyenin batması fikrinde değiliz. Yine bu imparatorluk kalmalı. Yalnız adı Türkiye değil, Arab Sultanlığı olacakdır. (Bu hiç hayalimden geçmemiş olan fazihayı işidir işitmez ve çıldıracak bir hâle gelerek). Ben — Ne hakla?!... 0—Siz esasen arablaşmışsınızdır. (Bu beni şaşkın etdi. Aliklaşmış bir halde ve acele acele); Ben — Neden? . 0 — Neden mi? - Hah... Sizin dininiz arab dini, Allahınız arab Allahı, Peygamberiniz arab, duanız, namazınız arabca, dilinize bakınız, üçte ikisi arabca kelimedir. Elbetde arablaşmışsınızdır. Derhal içime müdhiş bir korku geldi. Büyük bir tehlike altında olduğumuzu bütün varlığım duydu. Bundan ve yukarıdaki izahdan dolayı fransızcayı arabcaya tercih etmeği ehven buluyorum. -Rıza Nur
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.