Ebu'l Abbas el-Levkeri, bilinen adıyla Levkeri. İbn Sina'nın ilk kuşak öğrencilerinden biri olan Behmenyâr b. Merzübân’nın talebesidir ve hocasından Beyânü’l-hakk eserinde de ontolojik vurgusuyla teolojik meseleleri özellikle ele almıştır. Ayrıca İbn Sina ile düşünce ebatında örtüşen yönüyle, bir mirasçı kalemiyle de nübüvvet, vahiy, melekler, dua ve ahiret temalarını işlemiştir. Aynı zamanda Büyük Selçuklu Döneminde, Sultan Melikşah zamanıyla İsfahan'da Ömer Hayyam'ın da bulunduğu bir gözlemevinde astronomi ve matematik alanında çalışmaları olmuştur. Ömer Hayyam'ı düşünce olarak da aştığı söylenilen Levkeri, yetiştirdiği bir öğrencisi olan Şerefüddin Muhammed b. Ali Yûsuf el-Îlâkî ile Fahreddin er-Râzî ve Sühreverdî'yi de etkilemiştir. Ki Sühreverdi, ikincil kuşak İbn Sina düşüncesinde Hikmetül İşrak eseriyle, felsefeyi çok daha ilintisel bir boyutta, dinamik ve özgün bir yapıda kılmıştır. Fatih Sultan Mehmed Han tarafından yürütülen "Muhakemat Projesi"yle birlikte II. Beyazıt dönemine de teşekkül etmiş olan felsefi tartışmalarda da muhakkak bir yeri ve mevcudiyeti olan Levkeri, İbn Sina'nın tanınmasında ve bilinmesinde hayli önemli bir rol almıştır..
Eski insanlar, bir isimden çok ukbaya bıraktığı asıl eserlerle ön plandadır... Ve belki bu yüzden bir İbn Sina perdesinin ardında o nice Levkeri'ler, değerler, kıymetini hâlâ korumaktadır.