Yıllar evvelinde memleketinden çıkıp bu gurbet eline ilk adımını attığında tanıdık, eş, dost, hiç kimsesi yoktu. Ya şimdi! Şimdi ise inanılmayacak kadar büyük bir çevreye ve arkadaş ortamına sahipti.
Kendisine her geçen gün ilgi durmadan arttığı gibi kuruculuğunu üstlenmekte olduğu derneğe de alaka oldukça fazlaydı. Aralıklı zamanlarda şehitliklere, tarihi mekanlara ve müze gibi yerlere geziler düzenlendi. Bu tarz yerleri seçmelerindeki en önemli faktör, özellikle başta gençler olmak üzere herkesi bilinçlendirmekti. Büyük, şanlı ecdadımızı iyi tanımak,ona göre yetiştirilmelerimize, yaşantılarımıza yön vermekti. Bilinmeli ki gençlik bir milletin, devletin şah damarıdır. Tarihte gayet iyi bilinir. Devleti devlet gibi ayakta tutan imanlı gençlerin gücü ve yenilmeyi kabul etmeyerek mücadele mücadele eden inançlarıdır. Bu cennet bahçesi vatanımızın her avuç toprağında şehit ecdadımızın dökülen kanı var. Hiçbir şey oturulduğu yerde kolay kazanılmadığı gibi bu vatan hiç ama hiç kolay kazanılmamıştır. Eşi benzeri olmayan bir mücadele ile gelen bağımsızlık dünya var oldukça tarih bir daha göremeyecektir. Aynı zamanda göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek var ki; şehitlerimizin ve gazilerimizin olağan üstü çabaları ile savaşarak elde ettikleri bu özgürlük sadece bir milletin özgürlüğü değildir. Türk milletinin bağımsızlığı ile birlikte yüce dinimiz İslamiyet'in de yeryüzünden yok olma tehlikesinden kurtuluşudur. Yapılan sayısızca savaşlar bir millet, bir büyük dinin kurtuluşu içindi. Unutmayalım ki gençlik bizim can damarımızdır.
Sefa Sami Yılkad Yayınları
#sefasami #zaliminpençesi #okuyorum #kitapalıntısı s. 39-40
#yılkadyayınları #yılmayankadınlar
Sayfa 39Kitabı okudu
·
88 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.