Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

477 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Margaret Atwood
Margaret AtwoodRosemary Sullivan
9.3/10 · 16 okunma
·
390 görüntüleme
saime okurunun profil resmi
"Bütün modern sanat mecazları orgazmiktir," diye yazmıştı Margaret. Sterillik ve narsisizm, sanatı ifade etmenin özel usu ileriydi: "Soyut ekspresyonizm. Beat Kuşağı. Sıçratılarak oluşturulan formlar. Sanatçı kısırdır, her şey ortaya dökülür, fakat hiçbir şey vücuda gelmez, yeni bir insan doğmaz." Sonra can alıcı bir final yapıyordu: "Biz, bu mecazın esiri olmamalı ve bu temsili cinsel yolla üretilmeyen şeylerin iyi olmadığını düşünmemeliyiz. "
saime okurunun profil resmi
Tam 9 gün sürdü. Uygulama 1 günde okudun diyor. :))
saime okurunun profil resmi
İşin aslı, bu dini kavramların pek çok çocuk için büyülü bir yanı vardı. Bu durum, bazen oyuna dönüşebiliyordu. Margaret, lisedeyken bir kız arkadaşına kelime oyunu yaparak meydan okuduğunu anımsıyor: Cennet, dünyaya tercih edilecek kadar iyi bir yerse, iyi insanları öldürmenin neresi kötü? Onları öldürmekle, onlara iyilik yapmış olmuyor musun? Çünkü böylelikle oraya daha çabuk giderler. Sadece kötü insanları öldürmek kötü olmalı, çünkü onların nasıl olsa Cennet'e gideceği yok. Ama bu insanlar çok kötüyse, öldürülmeyi hak ermişlerdir zaten. Yani iyi insanları da kötü insanları da öldürmek, her şey göz önüne alındığında, aslında iyi bir şey; bu şekilde iyi insanlara yardım eli uzatmış olursun, kötüler de layığını buluyor. Margaret, kendi yerini korumak ve kaybolmamak için kışkırtıcı olmayı erkenden öğrendi. Kıvrak zekalıydı; kasten ölçüyü aşabiliyor ve haklı infazlarından hoşlanıp hoşlanmayacak öğretmenleri çok iyi tespit ediyordu. Arkadaşına anlatmak istediği şey, elbette dinin kontrolden çıkabileceğiydi. Arkadaşı şöyle cevap vermişti: "Tanrı insandaki iyiliktir." Margaret cevabı yapıştırdı: "Sütteki vitamin gibi mi yani?"
Margaret Atwood
Margaret Atwood
saime okurunun profil resmi
Ancak bu ders ona toplum tarafından verilmişti, evde öğretilmemişti. Margaret'in ailesini farklı kılan şey de cinsiyet stereoriplerinin olmamasıydı. Fakat tabii, bu durumun dezavantajı da vardı, çünkü Margaret'i gerçek dünyaya karşı hazırlıksız bırakmıştı. Margaret geçmişe dönüp şöyle diyordu: "Ailemde, erkekler için asla tehdit oluşturmadım. Onlar, kendinden şüphesi olan insanlar değillerdi. Camının istediği şeyi yapabiliyordum. Kadın rollerine zorlanmadım, ancak kız olmakla ilgili bir sorunum da olmadı ... Benim gibi, bürün erkeklerin kendine güvendiği bir ailede büyüdüğünüzde, bazı erkeklerin korkak, endişeli ve titrek olduğunu fark etmek, çok sarsıcı olabiliyor. Erkeklerin zayıflığını fark etmek, benim için müthiş bir şoktu. Ne dedim ben böyle?" Özgüven, diye açıklıyordu Margaret, çocuğun insan olarak takdir edilip edilmediğine bağlı. Pek çok insan, ilk heves geçtikten sonra tutkularının peşini bırakır, çünkü özgüveni yoktur. Özellikle kızlar, başkalarını memnun etmek üzere eğitilir ve birileri onlardan hoşlanmazsa, sorunun kendilerinde olduğunu düşünürler. Margarct, pek çok ana babanın kendisininkiler kadar müşfik olmadığını, daha bilinen arketipin çocuklarını şekillendirmeye çalışan aşırı eleştirici ana babalar olduğunu öğrendiğinde sarsılmıştı. Margaret'in ana babasından öğrendiği şey, kendi yeteneklerine sarsılmaz ve gerçekçi bir güven duymak ve yapmak istediklerini yapabileceğine inanmaktı. Atwood'lar, orta sınıftan geliyor olabilirlerdi, takat buna yeni bir yorum getirmişlerdi.
Margaret Atwood
Margaret Atwood
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.