Spinoza'nın çok az bilinen hayatı üzerine yazılmış bir roman. Yazar kitabı hem Spinoza'ya hitap ederek, uyarılar niteliğinde, yazmış hem de Spinoza'nın olası yaşamış olduğu hayatını anlatma tekniğini kullanarak yazmış. Spinoza'nın felsefesi hakkında bilgi sahibi değilim. Ama anladığım kadarıyla yazar, Spinoza'nın temel felsefesi olan "töz, öz ve sıfatlar"dan yola çıkarak ruhun sonsuzluğu ve bedenin sınırlılığı üzerinde derin ve anlamlı fikirler sunmakta. Hayat, duygular, ruh ve bedenin; sonsuzluk ve geçicilik üzerine kurulan tezler ile birlikte üzerine uzun uzun düşünülecek cümlelerin olması kitabı değerli kılmakta. Fakat baştan sona kadar defalarca aynı konuları tekrar tekrar anlatılması okuyucuyu kitaptan koparmaktadır. #kitaptanalıntı İnsanlar duygularının kölesi olarak yaşar; tutku, neşe, keder, nefret, korku, umut... İnsanın duygularını sınırlandırmaması güçsüzlüğüne kölelik diyorum ben. s.72 Yazar, yalnızlıkta doğar. Yalnızlıkta yalnızca doğmaz, aynı zamanda yalnızlık da var olur. Yazmak bizzat bir yalnızlık eylemidir. Ya da belki de yalnızlığı aşmak için bir ihtiyaçtır. Konuşmak için bir ihtiyaç. s.183

Dünyanın Başladığı PencereGoce Smilevski · Nora Kitap · 2019182 okunma

·

744 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülüzar Yıldırım