İlk baskısı 1969 yılında basılmış olup, benim elimde bulunan kitap ise 2019, 8.baskıdır.
Kitap, Mehmet Kaplan'ın yapmış olduğu konferans ve denemelerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur.
Kitabın müellifi, edebiyat ile uğraşmasına rağmen milliyetçi kimliği ile öne çıkmış bir isimdir.
Kitapta 'Türk' milliyetçiliğine, diline, kültürüne, sanatına, değinilmiş olup devlet, hürriyet, makine-insan, sanayileşme, ordu, üniversite, gençlik, fikir, din, ilim, batı, ırkçılık, milliyetcilik- komünizm, ideoloji, felsefe, Mevlana, Karl Marx gibi konularada değinilmiştir. Yunus'tan alıntılar ile konuları bağlamış, pek çok yerde de Ziya Gökalp'ten alıntılar yapmıştır.
Müellifin pek çok yerde güzel konulara parmak basması hoşuma giderken, bazı yerlerde de eleştirmeden geçemedim》
"Biz dünyanın en kahraman milleti değiliz. Yeryüzüne hakim olan Avrupalı hem savaşmış, hem düşünmüş, hem de yüksek bir medeniyet kurmuştur" (s.158)
Milliyetçi kimligi ile bilinen bir yazarın bunları söylemesi beni şaşırttı ve üzdü. Biz ki kahraman bir milletiyiz. Hem savaşmış, hem düşünmüş, hem kültür, hem ilimle, 3 kıta, 7 denize hükmeden bir medeniyet inşa etmişiz.
Açıkçası yazarın "Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye"yi küçültücü ifadeler kullanmış olması beni rahatsız etti ve bunları incelemeye eklemek istedim. Birkaç yerde de 》
"Ne fes, ne eski yazı, ne peçe, ne de hilafetin gerçek islamiyetle bir alakası vardır. Bunları dinin esası gibi görenler ve gösterenler hiç şüphesiz İslamiyet'in ruhunu tanımayan cahil insanlardır"(s.208)
"Ben şahsen bir milliyetçiliyim. Osmanlı tarihine tarih olarak değer veririm. Fakat padişahlık ve hilafet müesseselerinin geri gelmesini asla istemem. Fes, eski yazı, peçenin de hortlamasını iyi karşılamam. Bunlar devri geçmiş, islamiyetle ilgisi olmayan 'tarihi' şeylerdir"(s.208)
'Hortlamak' ifadesi kulağa ne kadar çirkin geliyor...
Kitabın giriş kısmında
"Toplum içinde yaşayan insan onun meseleleri üzerinde düşünmeden edemez. Bu aynı zamanda kendi varlığı üzerinde düşünmek demektir. Zira fert, bedenini tabiata, dil, terbiye, bilgi ve kültürünü topluma yani mensup olduğu millete borçludur" diyor.
Değerlerden bahsederken geçmişine böylesine aşağılayıcı ifadeler de bulunmak hiçbir fikir adamına yakışmaz.