Kuyu... Bir çocuğun düşüşüyle değil, bir babanın yüreğinin paramparça oluşuyla derinleşti. Yusuf'un bedeni o karanlığa düştü ama karanlık, Yakup'un içine çöktü. Oğulları döndüğünde ellerinde Yusuf yoktu ama bir yalan vardı. Gömleği kana bulayıp önüne attılar. Sözleri, rollerine çalışmış bir tiyatro oyuncusunun ezberi gibiydi:
"Onu kurt kaptı."
Baba yüreği yalanı anladı ama içindeki yangını susturdu.
"Artık bana düşen, güzel bir sabırdır." (Yusuf, 18) dedi.
Onlar, Yusuf'u gönderdiklerini düşündüler ama aslında onu kaderine, Rabbinin planına teslim ettiler.
Senin hayatında kuyuya düşen bir Yusuf'un oldu mu? Ya da sen kuyuya atılacak bir ipi bekledin mi hiç?
En sevdiğini kaybedip aldığın nefes boğazında düğümlenirken, Allah'tan geldiğini hatırlayarak başını önüne eğdin mi?
Hasret duyduğunda bir bıçak kalbinde bileylenirken, vuslat hayaliyle gözlerin ansızın yaşla doldu mu?
O yeri dolmayacak eksiklikle sırtına bir yük bindi mi?
"Allah böyle diledi." diyerek kendini teselli ettin mi?
Sayfa 43 - Kaybettiğini Sabırla Bulan Yakup PeygamberKitabı okudu
"Başına bu tür felâketler gelen pek çok insan gördük. Şahsen ben, kendimden bahsedeyim: Ben böyle bir belâdan ötürü çok bunaldım. Kaderin bir cilvesi olarak birdenbire çarpıldım bu belâya. Şöyle oldu. Vaktiyle bana ait olan Nu'm adında bir cariyeye delicesine tutuldum. Ona sırılsıklam âşık oldum. Daha iyisi temenni edilemezdi. Gerek fizikî, gerek ahlâkî olarak olağanüstü güzeldi. Benimle çok iyi anlaşıyordu. Kendini ilk defa bana teslim etmişti. Birbirimizi eşit oranda seviyorduk. Kader onu elimden aldı. Geceler onu koynumdan çekip çıkardı. Günler geçti. O, mezar taşları ve toprak üçlüsü ortaya çıktı. O öldüğünde ben yirmi yaşındaydım. Daha da küçüktüm. O ise benden de küçüktü. Onun ölümünden sonra, yedi ay süreyle hiç elbisemi çıkartmadım, gözlerimden yaş hiç dinmedi. Oysa pek ağlayamazdım. Yeminle söylüyorum, vallahi şu ana kadar teselli olamadım! Eğer fidye mümkün olsaydı, bana miras kalan servetle kendi kazancımı birleştirip hiç tereddüt etmeden onu tekrar satın alırdım. En değerli organlarımdan birini uğrunda severek, isteyerek hiç çekinmeden feda ederdim. Ondan sonra mutluluğu hiç tatmadım. Onu hiç unutamadım. Onun dışında başka biriyle o denli içli dışlı olamadım asla. Ona karşı duyduğum sevgi, önceki sevgilerimin tümünü silip süpürmüş, ondan sonrakileri de haram etmiştir."