Zülfü livaneli'nden okuduğum ilk kitaptı ama kesinlikle son olmayacak. Yazım dili, akıcılığı, kurgusu ve sayfalarında yarattığı özel dünyasıyla beni ele geçirip içine almayı başardı. Kitabımız orta yaşlarının üzerinde emekli ve mühendis Ahmet Arslan'ın yakın arkadaşı Arzu'nun cinayetiyle birlikte başlıyor. Olayı araştırmak için köye gelen genç gazeteci Arzu'nun cinayet günü düzenlenen parti davetlilerinden biri olduğu için Ahmet'le de görüşmek istiyor. Ama bu görüşme Ahmet gazeteciye tuhaf bir aşk duyup onu yakınında tutmak için kimseye anlatmadığı kardeşinin hikayesini anlatmasıyla sorgudan çıkıp bambaşka yerlere gidiyor. Katilin kim olduğu kitabın ortalarına doğru anlaşılsa da asıl olay kitabın sonunda patlak veriyor. Rahatlıkla herkes sıkılmadan okuyabilir. Kitapla ilgili beğenmediğim tek şey sonunun çok aceleye getirilmesiydi. Sırların açığa çıktığı yerlerden sonra biraz daha okumak isterdim ama bu haliyle de çok güzel. Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum