Kardeşimin Hikayesi

Zülfü Livaneli
Serenad fırtınasından sonra Livaneli'den nefes kesen bir roman Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikaye, daha doğrusu hikâye içinde hikaye de böylece başlar. Modern bir Binbir Gece Masalı'nın kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir. Kardeşimin Hikayesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız. Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. Karadeniz'in lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ıssız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. O günün de ötekiler gibi sessizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. O mahmur sabah saatlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbette ama bir haber gelecekti. Daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum.
330 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 2013
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

330 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Yapabileceğim en zor inceleme bu olacak. Çünkü şu anda bilincim yerinde değil ve kafam düzgün çalışmıyor. Saatlerdir bu kitabı okumaya çalıştım. Kitapta Ahmet adli bir karakterimiz var. Kendisi çok takıntılı ve bazi sorunlari ya da hastaliklari var diyebiliriz. Yaşadığı mevkide olan bir ölüm sonucunda gazeteci bi kadınla tanışıyor. Kadinla samimi olduktan sonra da ikiz kardesi Mehmet'in ilgi çekici hikayesini anlatmaya başlıyor. Neyse kitap hakkinda anlatacağım bu kadar. Asil onemli olan bana ne hissettirdigi. Ben çok kitap okudum ama sunu diyebilirim ki bu kitap kadar etkileyenini görmedim! Bu sitede hangi kitaba 10 puan verdiysem bu kitabi okuduktan sonra o puani 0 yaparım... Bu kadar etkileyici bu kadar şaşırtıcı bu kadar muazzam bir kitap ben ömrümde okumadım. Eliniz kanda bile olsa,ne okuyorsaniz okuyun yarida birakio direk bu kitabi okumaya başlayın. O kadar cok emin olarak soyluyorum ki bu kitabi okuyamadan ölen bir insan hiç yasamamis bile sayilabilir. O kadar tuhaf hisler yasatti ki bana. KESİNLİKLE OKUYUNUZ!
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019114,5bin okunma
330 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben ne okudum!
Ahmet’in ağzından ve bakışından bir cinayet ile hikaye başlıyor. Bir başrol gazeteci kız hikayeye ve Ahmet’in yaşamına giriyor! Polisiye roman tadında ilerleyen hikayede Ahmet’in ikizi Mehmet hikayesini gazeteci kıza ne diye anlattığını kendi bile bilemezken anlatır buluyor. Ve ikizi Mehmet’in akıl almaz aşk hikayesine geçiyoruz. Ve sonunda aşk,
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019114,5bin okunma
330 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Livaneli Polisiyesi
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
, sanırım Türkiye nin en çok okunan Türk yazarı olabilir. Bir diğeri de
Ahmet Ümit
Ahmet Ümit
sanırım. Halkın istediğini iyi bilen ve bundan ekmeğini iyi kazanan iki kalem. Tam adı Ömer Zülfü dür. Gürcü asıllıdır. Siyaset, film, dizi, müzisyen, yazar demek sanırım daha doğru. Birden fazla sektörde aynı derecede ünlü olan nadir insanlardandır Livaneli.
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019114,5bin okunma
3/10 puan verdi
Kitabı az önce bitirdim ve gerçekten etkileyici bir sonu olduğunu kabul ediyorum. Etkileyiciden kastım, güzel olduğu veya beğendiğim için değil yanlış anlaşılmasın. Kitaba ne iyi, ne kötü bir şey diyemiyorum. Çünkü hiç ama hiç beklemediğiniz kadar şaşırıyorsunuz kitabın sonunda. Yazar; kitabın son bölümünde, 2-3 belki daha fazla kez ters köşe yapıyor okuyucuyu. Lakin, yine de kitabı okumamış birine kesinlikle önerebileceğim bir kitap değil. Hatta okuduğum en sinir bozucu kitap olabilir. Hikaye o kadar yavaş ilerliyor ki bir yere kadar; okurken sıkılmamak, sinir olmamak elde değil. Kitabın seveni çok, buna saygı duyuyorum ama ben sevmedim. O yüzden de okumanızı tavsiye etmiyorum. (: Gereksiz abartılmış, tekrar eden, sıkıcı bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019114,5bin okunma
330 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Dikkat efendim, spoiler vardır!!! Polisiye değil AŞK!!!
Aslında daha önceki yazılarımda da spoiler vardı ancak belirtmenin bu denli önemli olduğunu yeni fark edebildim kusura bakmayınız. Bazı okur arkadaşlarımız bu konuda hassas sanırsam. Artık ben de bu ibareyi koymaya karar verdim. Bir inceleme yazmadan önce diğer incelmelerini okumaya çalıştım ve yazı dilinin basit olmasının çok eleştirildiğini
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019114,5bin okunma
330 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Livaneli'nin farklı bir kurgu yeteneği var. Kitaplarını okurken sonunda ne olacağını kestirmek güç. İnsanı başka dünyalara götüren,düşündüren,sorgulatan,kitabın başından sonuna kadar merak uyandıran ve sonunda birçok okuyucu gibi beni de şaşırtan bir eser. ~!!Spoiler!! Ahmet isimli kahraman sözde kardeşinin yaşadıklarını anlatırken aslında onun yaşadığını anlıyorsunuz. Misal tercümana bağlı aşkın ne kadar zor olduğunu gazeteci kıza anlatmaya çalışmasındaki çaba veya şu gri duvar hakkındaki benzetmeleri; hani savcının onu arzu cinayetinde şüpheli bulduğunda nezarethanedeki duvar ile Mehmet'in kendi kanıyla Olga'nın adını yazdığı duvara karşı hissettikleri aynıydı. Ama bu ayrıntı çok hoşuma gitti bunu belirtmeliyim. Ve Mehmet'in geldiği gecenin gerçek olmadığı gün gibi ortadaydı. özellikle Mehmet'in hikayeyi anlatmaya değil de gazeteci kıza aşık olduğu için verdiği tepkinin kahramanın kendine verdiği tepki olduğu çok açıktı.  ~"Her insan bedeninin çürüyeceğini bilir ve bundan korkar"... "Ama çoğu insanın ruhu gövdesinden önce çürür; nedense bundan kimse korkmaz!"
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019114,5bin okunma
330 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı daha yeni bitirdim. :-) Birçok arkadaşım şiddetle tavsiye ettiği kadar varmış. Hiç ummadığım olaylar oldu. Acaba katil şu mu diye diye, yürüttüğüm okumamın arasına birde Mehmet 'in hikayesi girince kitabın içine gömüldüm. Artık Zülfü Livaneli 'nin tam bir hayranıyım :-):-):-):-):-)
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019114,5bin okunma
330 syf.
·
Puan vermedi
sanki zaman nehrinin içinde eriyip gitmişti.’’
Sessiz sedasız insanlardan uzak bir Karadeniz köyünde geçen ilgi çekici bir şekilde kitaplarla dolu bir evde yaşayan Ahmet Arslan’ın çok insanın hayalini kurduğu bu yaşamının altında psikolojik öğelerin ağırlığını ve aşkı hissettiğiniz bir roman. Kahramanımız o kadar âşık olacak ki tüm yalnızlığını ve hislerini ölse bile bir mektupla aktaracak. Fakat yine de insan daha fazla bir bağlılık arıyor. Rusya’ya uzanan yürek burkan bir aşk hikâyesi birden cinayetin önüne geçiyor. Kısacası sürükleyici, insan duyguları olmadan yaşayabilir mi dedirten bir Roman…
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019114,5bin okunma
330 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Rene Maritte - Aşıklar tablosu
Kitaptan bahsetmeden önce hepimizin hakkında bişiler bildiği yazardan bahsetmek istiyorum ama doğru ama yanlış ama eksik.. Herkes bir şeyler biliyor çünkü Livaneli çok yönlü bir insan. Araştırmaya kalktığınızda karşınıza 275 bin sayfa çıkıyor. Seveni çok sevmeyeni çok kimine göre müzisyen, kimine göre yönetmen, kimine göre kurgusu başarılı
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019114,5bin okunma
330 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Birinci bölümden yedinci bölüme gelene kadar değişen duygu karmaşıklığı, yedinci ve sekizinci bölümde Livaneli'nin vurduğu son darbeyle alt üst olan beynim... Sarsıldım darma duman oldum, desem abartmış olmam... Okuduğum bir sağlık makalesinde ki bilgiler bir bir yerine oturdu. Aşk, önce orta beyin tarafından algılanırmış. Aşık olunduğunda, orta beyin kalbin hızlı atmasına neden olan kimyasal salgılatırmış ve dopamin hormanı en yüksek seviyeye ulaşırmış. Kahramanın yaşadığı olaylar sonucu; beyninin ona oynadığı oyunlar, olayların bize yansıtılma tarzı aktarılma şekli.... Sonuç; kitapta altı çizilmemiş yaprak yok... Şiddetle deneyimlemenizi isterim...
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019114,5bin okunma

Yazar Hakkında

Zülfü Livaneli
Zülfü LivaneliYazar · 40 kitap
Zülfü Livaneli, (d. 20 Haziran 1946, Ilgın), Türk müzisyen, senarist, politikacı, yazar ve yönetmen. İlk yılları Tam adı Ömer Zülfü Livanelioğlu’olup, aslen Artvin’in Yusufeli ilçesinden olan Livanelioğlu ailesinin büyük dedeleri Ömer Efendi 93 Harbi’nde Artvin’in Ermeni ve Rus işgaline uğraması üzerine Erzurum’a gelerek Ahmet Muhtar Paşa’nın ordusuna katılmıştır. Ömer Efendi Harput Redif Taburu’na mülazım rütbesiyle atanır. Daha sonra burada çıkan çatışmada şehit düşer. Ömer Efendi’nin tek oğlu olan Zülfü Efendi, Türkiye’nin muhtelif yerlerinde sorgu hakimi olarak görev yapar. Soyadı Kanunu çıktığında babasının geldiği Artvin/Yusufeli/Livane Sancağına izafeten Livanelioğlu soyadını alır. Zülfü Efendi’nin erkek çocuklarından üçü de hakim olmuştur. En büyükleri ve Zülfü Livaneli'nin babası olan Mustafa Sabri Livanelioğlu, Yargıtay Başkanlığı’na kadar yükselmiştir. Kariyeri Ankara Cumhuriyet Lisesi mezunudur. Daha sonraki tarihlerde ABD Fairfax Konservatuarı'nı bitirmiştir. Zülfü Livanelioğlu bağlama çalmayı teyzesi Nazmiye (Türeli) Yücel'in eşi olan eniştesi Turhan Yücel'den Ilgın'da yaşadığı yıllarda ve yaz tatillerinde öğrendiğinde, eniştesi Turhan bey'in kendisine hayatını değiştirecek bir sermayeyi hediye ettiğinden haberi yoktu. Zülfü Livaneli, müziği ile birçok ulusal ve uluslararası ödül aldı ve eserleri Joan Baez, Maria Farantouri, Maria del Mar Bonet, Leman Sam gibi onlarca yerli ve yabancı sanatçı tarafından yorumlandı. Kültür, sanat ve politika alanında Türkiye’nin önemli isimlerinden birisi olan sanatçı, sanat yaşamı boyunca 300'e yakın besteye ve 30 film müziğine imzasını attı. Türkiye'den ansızın ayrılarak İsveç'e sürgün yıllarında bulaşıkçıklık dahil muhtelif işlerde çalışan Livaneli'nin en büyük arzusu bir gün Türkan Şoray ile tanışabilmek ve o zaman Türkiye'de suçlanan kişilerin uğrak yeri haline gelen İsveç'te bulunan ünlü yazar, gazeteci veya şairlerle karşılaşabilmekti. Bugüne kadar dört uzun metrajlı film yönetti: "Yer Demir Gök Bakır", "Sis", "Şahmaran" ve "Veda". Valencia Film Festivali'nde "Altın Palmiye" ve 1989'da Montpelier Film Festivali'nde "AltınAntigone" ödülüne layık görüldü. "Sis", "En iyi Avrupa Film Ödülü"ne aday gösterildi. Sanatçının filmleri Türkiye, ABD, Fransa, Almanya, İsviçre ve Japonya'da gösterime girdi ve BBC, WDR, İspanya, Kanada ve Japon televizyonları gibi birçok televizyon şirketine satıldı. Ekim 1986'da Cengiz Aytmatov'un daveti üzerine Federico Major, Yaşar Kemal, Arthur Miller ve diğer ünlü sanatçı ve düşünürlerin katıldığı Kırgızistan ve daha sonra Wengen, Granada ve Mexico City'de toplanan Issyk-Kul Forumu'nda yer aldı. Livaneli, Elia Kazan, Jack Lang, Vanessa Redgrave, Arthur Miller, Mikhail Gorbaçov, Mikis Theodorakis gibi ünlü kişilerle birlikte dünya kültürünün ilerlemesi ve dünya sanatlarının gelişmesine katkıda bulunmak üzere çalışmalarda bulundu. 1996 yılında Paris’te merkezi bulunan UNESCO (Birleşmiş Milletlerin Eğitim Kültür Bilim Kurulu) tarafından büyükelçilik verilen sanatçı Livaneli, 1978 yılında yaptığı "Nazım Türküsü" adlı albümde Nazım Hikmet'in şiirlerinden bestelediği şarkıları bir araya getirdi. "Arafatta bir çocuk", "Geçmişten Geleceğe Türküler", "Sis", "Orta Zekalılar Cenneti", "Diktatör ile Palyaço", "Sosyalizm öldü mü", "Engereğin Gözündeki Kamaşma" ve "Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm" ve "Mutluluk" ve Leyla'nın Evi, Sevdalim Hayat, Son Ada ve Sanat Uzun, Hayat Kisa, Serenad kitaplarının yazarı olan Livaneli, hâlen Vatan Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir. Sanatçı uluslararası kültür çevrelerinde tanınmakta ve saygı görmektedir. Ömer Zülfü Livaneli Ülker Hanım'la evlidir ve bir kızı vardır. Kızı Aylin Livaneli eğitimi ve yaptığı pek çok işten sonra müzik ile ilgilenmiş. 5 albüme imza atmıştır. Müziğe ara veren Aylin Livaneli şuan yurt dışında ekonomi üzerine eğitim almaktadır. Yayınlanmış 3 kitabı bulunmaktadır. Livaneli vejetaryendir. 19 Mayıs 1997 tarihinde, Ankara Hipodrom meydanında verdiği konsere 500.000 kişinin katılmasıyla Türkiye'nin en büyük konserini gerçekleştirme ünvanını kazanmıştır. Siyasi kariyeri Livaneli 1994 yerel seçimlerinde, Sosyaldemokrat Halkçı Parti'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday oldu. Anavatan Partisi'nin adayı İlhan Kesici, Refah Partisi'nin adayı Recep Tayyip Erdoğan ve Doğru Yol Partisi'nin adayının Bedrettin Dalan olduğu çekişmeli seçim sürecinde oyların %20,30'unu alan Livaneli üçüncü geldi. Erdoğan ise %25,19'luk bir oranla Belediye Başkanı seçildi. Livaneli, 2002 genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'den İstanbul milletvekili seçildi. Partinin 13. Olağanüstü Kurultayı'nda yeter sayıda imza bulamadığı için genel başkan adayı olamadı ve parti yönetimini ağır şekilde suçlayarak istifa etti. Livaneli, istifasını açıklarken şunları söyledi: "CHP yönetimi, Atatürk'ün laik, devrimci, halkçı, çağdaş ve reformcu çizgisini 21. yüzyıla taşıyamadığı için ülkemizi içinden çıkılması güç bir siyasi karmaşaya sürükledi. Bu büyük tarihsel ve siyasi kaymayı engelleyebilmek ve CHP'yi özündeki devrimci, reformcu ilkelere tekrar kavuşturabilmek için, parti içinde her düzeyde büyük çaba harcadım. Ama ne yazık ki bu çabalar da diğerleri gibi sonuçsuz kaldı. Partideki muhalif fikir ve kişileri yok etme alışkanlığı, bu kurultaydan sonra da bir kıyıma dönüşerek devam ediyor. CHP içinde kalarak mücadele etme yolları artık tükendi. Parti, örneği görülmemiş bir şekilde antidemokratik ve oligarşik bir yapıya dönüştürüldü."
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.