Öncelikle tüm klişelerden bahsetmeden kitabın konusu hakkında bir iki şey söyleyip sonra içimi dökeceğim. Şu sıralar böyle bir kitap okumaya ihtiyacım varmış gibi hissediyordum ve piyango Paper Princess kitabına vurdu tebrikler. İlk kitap dili itibari ile çok akıcı ve elinizden bırakamayacağınız bir şekilde ilerliyor. Ella karakteri dışında başka birini sever misiniz bilmem herkes Royal erkeklerine düşmüş durumda ama ben kimseyi sevemedim. (Sadece Val favorim şu an) Ella annesini kaybetmiş ve annesinin arkada bıraktığı borçları ödemek için bir barda stipriz yaparak çalışmak zorunda kalan bir lise öğrencisi. Tabi bunun dışında başka yerlerde de çalışmış ama o kadar çok borcu var ki annesinin para yetmiyor falan filan… Tamam, konu bir şekilde ilerliyor böyle ama keşke annesi ile ilgili bir giriş bölümü olsaydı yani her şeye pat diye atlayıp hikayeyi anlamaya çalışıyoruz. Neyse sonra onun vasisi olduğunu söyleyen bir adam çıkıp geliyor ve Ella’ı bu bataklıktan kurtarıp müthiş, harika lüks bir eve götürüyor. Bu evde ise tarihin en klişe erkekleri onu bekliyor oluyor. 5 tane erkek çocuğu olan Royal ailesine hoş geldiniz… Tabi kimse Ella’nın yüzüne bakmıyor çünkü bu kimsesiz kız geldiyse ya kesin babalarıyla bir ilişkisi vardır ya da ailenin servetine göz dikmiştir. Bundan sonra sinir krizi geçirmeli bir 20 bölüm falan okuyorsunuz. Evde ki bütün erkekler “bizim ailevi problemlerimiz var, biz seni üzeriz, aa korktun mu bizden cimcime korkma ısırmayız” diye takılıyorlar ve aşırı aşırı aşırı KÖTÜ. Kitapta Ella’a o kadar kötü davranılıyor ki çıldırmamak elde değil. Her seferinde kıza taciz içeren kelimeler, annesi ve geçmişi hakkında küfürler, okulda ki erkelerin yaptıkları falan off hiç bahsetmek bile istemiyorum ama siz anladınız. Ella’da yani bir akıllanmadı kitabın sonunda olan oldu. O iğrenç son neydi öyle peki? Sizce sırf bu yüzden ikinci kitabı okuyacak mıyım? Evet, okuyacağım… Nedenini anlamak istiyorum çünkü. Aslında bir şey var aklımda ama spoiler olur diye yazmayacağım. İkinci kitabı okursam orada söylerim. İşte böyle sorunlu bir kitaptı ilk kitap. İkinci kitap bir umut belki daha güzeldir. İyi ki para verip almamışım kendi dilinde okudum. Çevirisini okusaydım bence çok daha sinir olurdum. Çünkü nedense çeviri olunca olaylar daha bir irrite duruyor. Mesela Ella’nın kendisinden bahsederken “annemin vücudu gibi harika bir vücudum var” tarzı konuşması okurken cringe olduğum yerlerden. Bir de bazen o kadar saf davranıyor ki. Neyse böyle klişe kitap okurken hep çıldırıyorum. Klişe seviyorum aslında ama güzel yazılsa (dilinden hariç olay kısmından bahsediyorum) çok daha iyi bir ilk kitap olabilirdi. Ama şu an benim için ortalamanın altında.

Paper PrincessErin Watt · Everafter Romance · 20161,065 okunma

·

376 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aysenur