Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitaptaki kahramanımız, Josef Bloch bir kaleci ve bir gün kovulduğunu öğrenir, hikaye böyle başlıyor aşağı yukarı. Sonrasında boşluk hissi, endişeler, eksikler, yalnızlık, yaşamanın zorlukları olarak karşımıza çıkıyor. Handke'nin okuduğum ilk kitabı; kitap ilk başta biraz sıkıcı, okuması zor ve yorucu fakat sonrasında güzelleşiyor ve sonunda "okuduğuma değdi" dedirtiyor. Kitap için; dil ile dünya arasındaki "boş" luğun romanı deniyor. Boşluk hissini, insanın endişelerinin, kişiyi nasıl o girdabın içine aldığını anlatıyor. Kitabın son bir kaç sayfasında bunu daha iyi anlıyoruz aslında. Eski bir kaleci olan kahramanımız Bloch; penaltı atışını yapacak olan oyuncu ile kalecinin düşüncelerini bizim için sesli hale getiriyor ve işte tam da burada tahminlerin, endişelerin ayyuka çıktığını ve insanı ele geçirdiğini görüyoruz. Aslında tek bir "an" da oluyor her şey, hızlı karar vermek gerekiyor hayatta. Bazen olacakları son ana kadar anlayamıyoruz çünkü odak noktamız farklı oluyor, alışılmışa meyilliyiz insanoğlu olarak. Ama son anda her şey değişebiliyor, tek bir AN... Boşluğun boyutları; özgürleşmek mi, öldürücü etki mi? Bütün bir hayatı ele geçiren endişe hissinden kurtulmak mümkün mü? Hayatta ne yana bakacağımıza ya da gideceğimize karar vermek bizi niçin yorar? ve Dostoyevski'nin dediği gibi; "aşağılık insanoğlu her şeye alışır" mı? Keyifli Okumalar!
Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi
Kalecinin Penaltı Anındaki EndişesiPeter Handke · Ayrıntı Yayınları · 2016504 okunma
·
265 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.