Gönderi

263 syf.
·
Not rated
Yaşadı Türk diye, öldü Türk diye....
Ömründe gülmedin, rahat bulmadın. Ölsen de nola ki anılmaz adın… Hey Atsız! Yirmi beş yılda kocadın, Başında saçların beyazlanmadan. Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi ve Çektiklerimiz büyük Atsız'ın akim kalmış mizahla yoğrulmuş bir hatıratıdır fakat bu hatırat gülümseyerek okunsa bile içindekiler gözyaşı ve iç sıkıntıları ile dolu. Atsız yaşasaydı ve onun çektiklerini anlatırken bir Yunan mitinden benzetme kuracağımı bilse bilmem ki bana öfkelenir miydi fakat yine de yazacağım. Atsız mitolojideki Aias gibi biridir, onun gibi isyankar bir ruhu vardır, hayatı daima gaileler içindedir fakat Aias muzafferdir, Atsız ise menkup. Aias müdafaada mükemmeldir Atsız taarruzda. Aias insanın fıtratını zorlamış, en son tanrılara baş kaldırmıştır ve Tanrıların onu bağışlamaması üzerine ölüme giderken gülümsemiştir. Atsız da böyledir işte, hayatın gamına, tipisine, karına, yalnızlığına, borana ve ölüme daima gülümsemiştir. Ucunda ölüm olsa bile doğru bildiklerini söylemiş - hayır - söylememiş, haykırmıştır. Ona göre erdem budur ve dirayetsizler onun nazarında seciyesiz birer mızmızdır. Atsız işte bu şövalye ruhuyla aramızdan gelip geçti. O kadar ki aşık olduğunda aşkını bile itiraf etmekten imtina etti. Gerçi bu eserinde pek aşka yer vermese de sert cümlelerin ardındaki zarif ruh sezilir. Halk Partisinin ilk eşini çok araştırdığını anlatır fakat hatırat da olsa ilk eşinin adını zikretmez. Askeri tıbbiyeden Arap teğmen ve bir kadının dahli yüzünden tart olunduğunu bahseder fakat bu kadının ismi, cismi, yüzü, mizacı hakkında en ufak bir ima barındırmaz. Bütün bunların haricinde en temel vasfı olarak fikirlerini hayatının bile önüne koymuş ve ölümü kucaklamak istediğini her fırsatta dile getirmiştir; Ülkü uğrunda gönüller delidir Kişiler ülkü için ölmelidir Tanrı'nın insan değmiş elidir Şu ölüm adlı güzel şey; saralım! Ölenlerin bir süre sonra aslında hiç yaşamamış olacağına inananlardanım fakat Atsız'ın onlardan biri olmamasını ümit ediyorum; Ecel dedikleri şey erlerin kevseridir; Gözünü kırpmadan iç, içme çağı erince. Bir yumunca gözünü, kaybedince özünü Çalamazsın sazını öyle inceden ince Ne güneş kalır, ne ay; ne ırmak akar, ne çay; Dünyaya gelmedin say yağız yere girince... - Çok çektirdiler, işkence ettiler, menkup oldu, muazzep oldu sırf Namık Kemal'in tabiriyle hakir dürüşülmüş olan milletin şanına noksan gelmesin diye... Kendisi Rıza Nur'un kabrine "Türklük için yaşadı-öldü" yazdırmıştı. Bu kendisini de tarif ediyordu şüphesiz. Hatta Elçibey'e yazılmış bir Vahapzade şiirini tahrif etmek gibi olsa da şöyle demeli: Qəlbi Türkistandı, gözü Türkiyə, Yaşadı “Türk” deyə, öldü “Türk” deyə....
Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi ve Çektiklerimiz
Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi ve ÇektiklerimizHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 2018729 okunma
·
227 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.