Acaba birkaç sayfa mı eksikti?
* * *
Esas soru şu ki yazar neden bize bir sonuç vermedi?
Kitap bütün bilinmezliğiyle bitti. Galiba Okanın kimi seçeceğini biz okurlara bıraktı. Aslında bu hikayeyi yaşlı teyzeden nasıl anladığımızla alakalı birşey. Her birimiz hikayeyi kendi hayatımıza göre dinledik, şekillendirdik ve yazar bizim hayatımıza müdahale etmek istemedi. Bize bir son vermek istemedi çünkü son'u bizim yazmamızı istiyordu.
* * *
Kimsesizlerin birbirine aşık olması için tabiat dua eder. Hani ilkbahar mevsimi gelmeden kaldırım kenarında açan çiçekler var ya işte onlar tabiatın gerçekleşmiş duası...
* * *
Kitabı yeni bitirdim ve sıcağı sıcağına düşüncelerimi anlatacağım.
Garip bir çekim var kitapta.
Çok fazla garip...
Çoğu zaman kendimi iç sıkıntılarımla ekran başında buluyordum. Tıpkı Okan gibi...
(içimden geçenleri yazamıyorum ve bu kalp atışlarımı hızlandırıyor. Galiba yazamamak beni sinirlendiriyor. )
İnsanlar isim değiştirdiklerinde kendine verdiği isim onun karakterini ortaya döküyormuş. Öyleyse bu kitaba bir başka isim verirsem kitabın karakterini ortaya döker mi?
Kitaba vereceğim diğer isim "Duygu Tarifi" olurdu. Çünkü içim titrerken garip bir şekilde karanlığın kokusunu alıyorum. Herkesi güçlü ama kendimi korkak hissediyordum ama Okan tıpkı benim gibi..
Benim gibi korkak, benim gibi içine kapanmış, benim gibi hissiz ve benim gibi vazgeçmiş...
Yani öyleydik Okancığımla
Sonra birlikte yaşlı bir kadınla konuştuk. Bize "ebe sensin" dedi.
Tabi biz okancığımla biraz salacağız başta anlamadık. Ama sonra "ebe sensin. Cevapları arayacak olan da." Dedik. Damla bacım sağolsun
(Kitabı okuyanlar şimdi gülüyor )