Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
*Spoiler içerir* İnceleme yazmak için kitaptan sonra filmi de bitirmeyi bekledim ve kitapla film birbirinin tamamen aynısı olduğundan, aynı yerlerde sinirlenip aynı yerlerde üzüldüm. Bence kitabın filmden sonra yazıldığı okurken aşırı belli oluyor, sahneleri görebileceğimiz şekilde yazılmış hatta. Çok sade ve akıcı bir dili var, kısa sürede bitiyor. Filme göre kitap tabii ki daha ayrıntılı. Todd'un paniği ve ailesi tarafından hissettiği dışlanmışlık filmde iyi yansıtılmamış. Knox'un Chris takıntısı da aynı şekilde. Ama filmde daha iyi olan şeyler o kadar fazla ki bunlar görmezden gelinebiliyor. Bayılıyorum gerçek bir mesajı olan kitaplara. Bayılıyorum okurken aynı Mr. Keating'in dediğini yapıp yalnızca yazarın düşüncelerini okumayı değil, okurken kendi düşüncelerimi katmaya. Bu kitaptaki her düşünceye katılıyordum ama bir yandan da hayatın o kadar basit olamayacağını düşünüyordum. Neil de bunun kanıtı oldu zaten. Anı yaşadı, hayallerini gerçekleştirmek istedi ancak önünde bu hayatta bir insanın önüne çıkabilecek en etkili engel vardı: Ebeveynleri. Bir kitap eğer okuduktan sonra gerçek hayatı düşündürtüyorsa ve hatta öfkelendiriyorsa hayatımda yeri olur genellikle. Ölü Ozanlar Derneği bende kapağı kapattıktan sonra ebeveynlerin nasıl da bazen bariz bir şekilde, bazen alttan alltan bizlere kendi hayallerini yüklemeye çalışıp ayrı bireyler olduğumuzu unutturmaya çalıştıklarını düşündürdü uzun bir süre. Bu yüzden Neil'in intiharına ekstra üzüldüm. Normalde intiharlar beni üzmez, ölmek isteyen birini buna cesaret edebildiği için kutlarım yalnızca. Ama Neil'inki beni üzdü çünkü o yaşamayı seviyordu. Arkadaşlarını, şiirleri, oyunculuğu, sahnede olmayı seviyordu. O intihar etmedi. Onu babasının aptal kısıtlamaları, ona söz hakkı bile vermeden kurduğu boğucu gelecek öldürdü. Kendisini nasıl da geri dönülemez bir yolda hissettiğini ve bu yüzden ölümden başka çare olmadığını düşündüğünü hissedebildim. Onun dışında sonu çok güzeldi. Cameron leş birisi olarak her şeyi anlatmak zorunda değildi tabii ama ondan sonra sıraya çıkıp Mr. Keating'e saygılarını göstermeleri ondan çok şey öğrendiklerinin bir kanıtı. Yine de dünya hala aynı ilerliyor. Öğrenciler hayatı yaşayamıyor. Şiir gibi içten gelen bir sanat dahi hala kurallarla öğretiliyor. Belki o evrende bir şey değişmiştir ancak bu evrende bir türlü değişmiyor. Belki bir gün değişir. Belki bir sürü Neil cesaret eder anı yaşamaya ve sonucu canlarını feda etmek olmaz. O gün yaşayalım hepimiz. Ya da, boşverin geleceği. Carpe diem!
Ölü Ozanlar Derneği
Ölü Ozanlar DerneğiN. H. Kleinbaum · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 201626,1bin okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.