Dünyanın her yanı, kadınlar için zindan olmuş bu eşitsizliğe ölüm pahasına direnen kadınlardan oluşmaktaydı. Ayrı bir coğrafya ayrı kültürler ve hatta çok farklı tarihler. Medeniyet ve zamanın ilerleyişi kadın haklarını hiçbir zaman bir adım öteye götürememiştir. Kimi zaman buna din adı altında dayatılan zorba kurallar kimi zaman koca kimi zaman aile kimi zaman ise insanlık engel olmuştur. İşte bu kitap tüm bu zorluklara ve dayatmalara karşı gelen dünyanın ve tarihin her kesiminden kadınları anlatır. Korkusuzca erkek egemenliğine baş kaldırmış cesur kadınlarımızı anlatır ve Domitila diktatörlüğü devirmek adına çıktığı yolda bu korkusuzluğu yaymak için şunları söyledi: "Baş düşman hangisi? Askeri diktatörlük mü? Bolivya burjuvazisi mi? Emperyalizm mi? Hayır yoldaşlar. Size sadece şunu söylemek istiyorum: Bizim baş düşmanımız korkudur. Onu içimizde taşıyoruz." Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirgesi'ni teklif ettiği için hapse atılıp, Devrim Mahkemesi tarafından idam hükmü alan Olympe, idam sehpasında sordu: "Eğer biz kadınlar giyotin sehpasına çıkma kapasitesine sahipsek, neden halka hitap edilen kürsülere çıkamıyoruz?" Deli ilan edilip akıl hastanesine kapatılan ve son otuz yılını orada geçiren heykeltıraş Camille Claudel heykel yapmayı bırakır. Öldükten sonra eserleri yeniden doğdu ve dünyayı dolaştı. Tokyo'da körler heykellerine dokunmak için izin istediler. Dokunabildiklerinde, heykellerin nefes aldığını söylediler. Almanya'da Hitler karşıtı olduğu gerekçesiyle vatan haini gösterilip idam edilen Sophie Scholl'un son sözleri şunlar oldu: "Böylesine güzel bir gün, böyle bir güneş ve ben gitmek zorundayım." Düşünme hakkını koru, diyen Hypatia, erkek egemenliğine direnen tarihin ilk bilinen biseksüel kadını ve Antik Yunan şairi Sappho bu kitabın isimlerinden birkaçı... Bu adaletsiz ve özgürlüğün asla var olamadığı dünya düzeninde ben de Rosa'nın dileğini besliyorum içimde. Ne özgürlük adına adaletin, ne de adalet adına özgürlüğün feda edildiği bir dünya. Erkek egemenliğinin son bulduğu, eşit bir dünya...

KadınlarEduardo Galeano · Sel Yayıncılık · 20202,036 okunma

·

375 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.