Nerden başlasam bilemiyorum,
Acaba günlük hayatın karmaşasından sıyrılıp hiç düşünüyor muyuz?
Gazze'de,Utaş'ta,İfo'da çocuklar ölürken sadece düşünmekle mi yetiniyoruz?
Türkiye'de bir çocuk annesi istediği çikolatayı almadığında ağlayabilirken maalesef Sudan'daki çocukların böyle dertleri olmuyor.San Francisco'da insanlar obeziteden ölürken Yarmuk'ta ne yazık ki insanlar hayatta kalabilmek için ölen komşularının etlerini yemek zorunda kalabiliyor.
Ne de çok baktığımı zannedip göremediğim,anlayamadığım,duyamadığım,kulak tıkadığım,hissedemediğim,aklıma getirmekten bile aciz kaldığım,düşünmediğim insanlar,yaşamlar varmış.
Ne zaman sadece kendi dertlerimizden yakınmaktan vazgeçeceğiz,ne zaman bir başkasının acısını kendi acımızmış gibi hissedeceğiz,sadece dilde olan sitemlerimiz,icraatlarımız ne zaman fiiliyata dönüşecek?
Ne söylesem eksik kalacak,mutlaka okunmalı.