1876 yılında doğmuş, Hollandalı,asıl adı Margaretha Geertruida Zelle olan ve Mata Hari adı ile neredeyse efsaneleşen bir kadın…Aslında zengin bir tüccarın kızı.İyi eğitim almış ancak babası iflas edince gönderildiği okulda okul müdürü tarafından tacize uğrayarak başlıyor hikayesi.Daha sonra Hollanda ordusunda subay olan Rudolf Macleod ile evleniyor.Fakat kocası ona hiç beklemediği eziyetler çektiriyor.Bir eğlencede kendini aldatan ve hiç sevmeyen kocası yüzünden herkesin gözü önünde intihar eden bir subay eşi Mata Hari’nin hayatının kırılma noktası oluyor.Ve valizini toplayıp bir bilinmeze doğru yola çıkıyor.Özgürlüğü ve aşık olduğu dans uğruna.Kızını da bir daha hiç görmüyor… Ona pek çok isim verilmiş;dansçı, seks işçisi, casus, hain ama kim olduğu hala netlik bile kazanmamış Mata Hari’nin… Güzelliği,bedeninin kıvraklığı,kıvrak zekası,erkekleri cezbetme kabiliyeti ve ustaca söylediği yalanlar onu şöhrete ulaştırmış. Paris aşığı olan Hari’nin Picasso, Oscar Wilde, Modigliani ve pek çok nüfuslu erkekle olan ilişkisi ve sürekli Fransa,Almanya,Hollanda gibi ülkelere bazen şaibeli seyahatleri onun Fransa ve Almanya arasında çifte casus olmakla suçlanmasına sebep olmuş.Ve H21 kod adlı Alman casusu olarak kayıtlara geçmiş ismi… Bir zamanlar aşığı olan ama Hari’nin son anda ulaştığı avukat Mösyö Clunet ise onu kurtarmak için oldukça geç kalmış.Savcı Andre Mornet,öne sürülen iddialar ile bir kedinin bile idam edilmeyeceğini söylese bile savaş sırasında ölen insanların yasını tutan halkı yatıştırmak için böyle bir işe giriştiklerini savunmuş. Kitapta avukatı Mösyö Clunet ile yazıştığı mektuplarla anlatılan hikaye çok güzel bir şekilde mektup olduğu belli olmadan roman havasında yansıyor bize. 42 yaşında kurşuna diziliyor Mata Hari.Ağzında sürekli ben masumum sözcükleriyle… Çok zevkle okuduğum bir roman oldu…

CasusPaulo Coelho · Can Yayınları · 20165,8bin okunma

·

315 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

YNRL