Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

416 syf.
·
Puan vermedi
Lacan, Kristeva, Baudrillard, Delueze, Guattari, Virilio gibi yazarlar matematik, fizik, teknoloji terimleri ile kendi alanları arasında bir ilişki kurarlar fakat bu ilişkiyi bile açıklama zahmetine girmeden bu terimleri pervasızca kullanırlar. Okur metinleri okurken havada kalmış ve altı doldurulmamış  bu kalabalık terimsel bombardımanı anlamaz ve bu muğlaklığı eserin yüceliğine bahşeder. Zaten yazarın yapmak istediği de budur. Doğa bilimleri anlamında bilgi yetersizliği olan okurlarına metni sözde bilimsel terimlerle süsleyerek şov yapmak ve okuru kandırmak peşindedir. Kitabın eleştirdiği de budur. Yazarlar postmodern yazarların mistisizme doğru gidişinden, anlamlandırılamasalar da yücelik katılmasından ve özellikle terimlerin pervasız kullanımından rahatsız olmuşlardır. Hatta çokça eleştiriye maruz kaldıkları bir deney bile yapmıştır Alan. Çok seçkin bir dergiye birbiriyle alakası olmayan konularda araya matematiksel terimler serpiştirmek suretiyle anlamsız bir makale ortaya koymuş ve yollamıştır Alan Sokal Sabırsızlıkla beklerken çok da şaşırmadığı bir sonuç elde etmiş. Makale yayınlanmış. Sonra bu dümeni anlattığında çokça eleştiriye maruz kalmıştır. Özellikle de bu tür yazarların müritleri tarafından. Gelen eleştirilerden biri de yazarların da kendi alanları dışındaki alanlara müdahalesidir. Fakat yazarlar eserlerin ana fikrine hiçbir eleştiri yapmaksızın kullanılan terimsel tutarsızlıklara değinmektedir. Bu anlamda eseri faydalı bulduğumu söyleyebilirim. Çünkü anlamlandıramadığımız şeyleri mistifike etme eğiliminde oluyoruz genelde. Bu kitabi okuduktan sonra anlamlandıramadığınız  yazarlarla ilgili  sadece kendinizi yetersiz görmek ve yazarı yüceleştirmek yerine yazara da eleştirel bir bakış açısı ile bakabileceksiniz. Eleştirilmek üzere yapılan alıntılar konu bütünlüğünü sağlamak acısından uzun tutulduğundan ve okurken çoğunu anlamlandıramadığınızdan alıntıları okurken biraz sıkılabilirsiniz. Ama bunun kitabin amacına uygun olduğunu düşünüyorum. Terimlerin yersiz kullanımını da ortaya çıkarmak için bunları çokça açıklamışlardır. Bu bakımdan da kitap biraz yorucu olabiliyor. Ama yine dediğim gibi bu da kitabın amacına uygundur. Kitabın bir bölümünde de solipsistlerin ve kökten kuşkucuların bilimin göreli olduğu ve yasalaştırılamaması çünkü duyularımızın tümüyle bizi yanılttığına ilişkin görüşlerine ve Popper'in bilimsel ile bilimsel olmayanın ayrımına ilişkin yanlışlanabilirlik ilkesine de bir eleştiri getirmişlerdir. Yanlışlanabilirliğin keskin bir çizgi gibi görünmesine rağmen karmaşık olduğunu yanlışlanabilen kuramların aslında doğrulanmış olmadığını, yanlışlanabilirliğin tümevarımı zora koştuğunu çünkü tümevarımda ek varsayımların gerektiğine değinmişlerdir. Bilime getirilmeye çalışan birçok yönteme ve bilim için yazılmaya çalışılan yasa kitaplarına ilişkin eleştirilerine de yer vermişlerdir. Ama yazarlara göre bilimsel araştırmda yöntem ne olursa olsun önemli olanın bilimsel araştırmada izlenen yolun ussal ve pragmatik olmasıdır. Son olarak postmodernizmin ortaya çıkışı, bilime etkisi ve başta kuantum mekaniği olmak üzere bilimin de postmodernizm üzerindeki etkileriyle ilgili fikirlerini dile getirmişlerdir. Keyifli okumalar dilerim..
Son Moda Saçmalar
Son Moda SaçmalarAlan Sokal · Alfa Yayıncılık · 201349 okunma
·
196 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.