Öyle kolay okunur bir kitap olmadığını baştan söyleyeyim... Alan Sokal ve Jean Bricmont tarafından yazılan "Son Moda Saçmalar", günümüzde fazlasıyla "kıymetli" bulunan postmodern "aydınlar"ın sahtekarlıklarını, bilimi istismar ederek aydınlanma ve akıl karşıtı gericilerle nasıl kol kola girdiklerini ve saçmaladıklarını satır satır anlatıyor. Günümüz üniversitelerinde yere göğe sığdırılamayan, öğrencilerin okuyunca anlamadıkları ve sırf bu sebeple çok mühim bir şey söylediklerini farzettiği bu "aydınların" ipliğini pazara çıkarıyorlar. Ve açıkça diyorlar ki "sorun sizde değil, anlamıyorsunuz çünkü söylenenler saçmalık!" Hatta bir adım daha ileriye gidip bu "aydınların" da birbirlerini anlamadıklarını, aynı meşrepten olduklarını sürekli yinelenen belli başlı kavram setlerinden sezgisel olarak farkettiklerini ortaya koyuyorlar. Bu tezleri de zaten Alan Sokal tarafından deneysel olarak yazılarak postmodernlerin itibarlı bir dergisine gönderilen ve bu dergide beğenilerek yayınlanan makale ile ispatlanmıştı. Merak edenler için kitapta bu makale de mevcut. Ancak makale ekseninde oluşan tartışma başlıklarını daha detaylı olarak "Şakanın Ardından" isimli kitapta bulabilirsiniz.
Bu kitap ise Lacan, Kristeva, Khun, Feyerabend, Latour, Irigaray, Baudrillard, Deluze, Guattari, Virilio gibi popüler postmodern yazarların bilimsel kavramları kullanarak nasıl saçmaladıklarını; bu saçmalıkların tesadüfi değil, akıl karşıtlığını yaygınlaştırmak için niyetli bir tutum olduğunu ve postmodernizmin gericilikle flörtünü göstermek amacıyla yazılmış. Açıkça söyleyeyim çok ikna edici...