Kitap şu efsane cümlelerle bitiyor: "Elbette her şeyi ciddiye almanın bilimsel olmadığını düşünen insanlar var; entellektüel oyun bahçelerinde, daha ağır şeylerle rahatsız edilmek istemiyorlar. Ama insanların değerler konusundaki hislerini dikkate almayan doktor büyük bir hataya düşer ve eğer doğanın gizemli ve anlaşılmaz işleyişlerini sözde bilimsel tutumuyla düzeltmeye çalışırsa, kendi sığ sofistiğini doğanın iyileştirici işlevlerinin yerine koymuş olur. Gelin eski simyacıların bilgeliğine kulak verelim: 'en doğal ve en kusursuz iş benzerlerini yaratmaktır.' “ Rüya noktasında Muhyiddin ibn-i Arabi’ye tabiyim tabi ki ama; Freud’un rüyayı rüyalanmaya indirgemesini ne kadar kabul etmiyorsam “Rüya ile amel edilmez.” bağnazlığını da o kadar tasvip etmiyorum. Carl Jung bu kitabında rüyayı geçmişten gelen ve geleceği işaret eden, görmezden gelinemeyecek kadar mühim ve hassas bir şey olarak yorumlar ve olması gereken yere oturtur. Kitabın rüyaların yorumlarına kadar olan kısmı gerçekten düşündürücü, inanılmaz ve güzeldi. Rüyaların yorumunu Carl Jung, psikiatrist kimliğinden ziyade ressam, seyyah ve ilahiyatçı kimliği ile yapmıştı. Bu da kitaba her ne kadar kültürümüze,inancımıza yabancı olsa da- inanılmaz derinlik vermişti- Nihayetinde Carl Jung’ın kanıta dayalı bilimin materyalist perdesini bu kadar cesurca yırtması ve bunu satırlar boyunca anlatması çok etkileyiciydi.

RüyalarCarl Gustav Jung · Pinhan Yayıncılık · 2018412 okunma

·

209 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hasan Zerraki