"Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!" sözünü birkaç yüzyıl önce söylemiş William Shakespeare. Peki dünyada var olmak ne kadar önemli? Dünyaya gelmeyi kendimiz seçseydik buraya gelir miydik, sorusunu yöneltiyor okuyucuya şair. Okuyucuyu düşündürmek istiyor. Bunu yaparken hayatın içinde her an gördüğümüz olayları serpiştiriyor. Bazı şiirlerin içerisine de teknik terimler yerleştirmiş. Böylece teknik ile sadeliği bir araya getirerek şiirlerini ilmek ilmek işlemiş. "söz sıkılıyor çok öldürülmüş ama yaşıyor anne gibi alternatifsiz çocuk üzülüyor çocuğu olmak üzüyor boş çocuk odası daha çok dışarı gülmek dışını gülmek içi bilmediğin şeyi mecburi gülmek üzüyor hep böyle misin olmak yan masa olmak ateşinizi alabilir miyim olmak bu olmak üzüyor, bu olmayı başa alalım" Şiirlerde okuyucuyu kendi hayatını düşündürtüyor. Ne yaptığı ve ne olduğunu... Olmak istediği kişinin aslında ne olduğunu sorgulamalarını istiyor. Kendileri yani "o olmak" için neyi beklediklerini hatırlatıyor onlara. Yaşam ve ölümün iç içe olduğu bu dünya sistemini de okuyacaksınız şiirlerde. Topluma ve bireye eleştiri mevcut. Anne, baba ve çocuk kavramlarını birleştirerek aile temasını işliyor. Burada kişinin hayatta kendi istediğini yapıp yapmadığını anlamasını istiyor. Kimi şiirler, dini kitaplardaki yazılanlardan yola çıkarak hayatın özüne doğru yola çıkartıyor okuyucuyu. Hayatın özü ise kişinin kendisidir. Peki bir kişinin o olması için geç kalınmış mıdır? Tabiki hayır, önemli olan bunu fark edip harekete geçmektir. Bazı şiirlerde argo kelimeler mevcut. Sizin için önemliyse bu duruma dikkat edebilirsiniz. Şiirlerdeki duygu yoğunluğu ile sevgi, mecburiyet ve aşk gibi hisleri yeniden tadacaksınız. Eğer şiir kitapları okumaktan hoşlanıyorsanız, bu kitaba bakabilirsiniz.

O OlmakMazlum Mengüç · İthaki Yayınları · 202159 okunma

·

357 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

fulden ufacık