Kitaba başladığımda Mina’nın huyları ve ısrarla kabul görmediği durum ve kişilerde kalmaya uğraşı bir hayli sinir bozucuydu benim için. İnsan hiç mi kendine saygı duymaz diye söylenerek çay demlemeye gitmişliğim var… Sonrasında benliğine dönüşü, özü üzerinde kurduğu hakimiyeti ve bilgeliği, kısacası kendine farkındalığı rahat bir nefes aldırdı. Öyle olmalı çünkü, insan kendini bilmeli… Kesinlikle pencere sayısını ve açısını arttıran, bundan sonra öyle değil böyle dedirten bir kitap…